Nisa Suresinin 26. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Nisa Suresinin 26. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Müminlerin yolunu bildiren ayet; Nisa suresinin 26. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Ayet-i kerimede buyrulur:

يُر۪يدُ اللّٰهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَيَتُوبَ عَلَيْكُمْۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ

Allah, size bilmediklerinizi açıklamak ve sizi, sizden öncekilerin yollarına iletmek, günahlarınızı bağışlamak istiyor. Allah hakkıyla bilmektedir, hikmet sahibidir. (Nisâ, 4/26)

GEÇMİŞTEN GELECEĞE MÜMİNLERİN YOLU

Bilgi:

Peygamberimizin (s.a.v.) davete başladığı toplum, cahiliye döneminden geliyordu. Allah Resulü, birçok alandaki yanlış uygulamaları iptal etmiş, bazı uygulamaları da ıslah etmişti. Esasında Rabbimiz İslam’ın hükümlerini önceki ümmetlere de bildirmişti. Fakat peygamberlerden sonra insanlar bunları uygulamaz olmuşlardı.

İşte Allah Teâlâ, evlilik konusundaki doğruları önceki ayetlerde açıkladıktan sonra, bu açıklamaların gayesini bildirmektedir. Buna göre O, bizim doğru bilgilenmemizi ve önceki peygamberlerden itibaren devam eden İslam yolu üzere yürümemizi istemektedir.

Mesaj:

Peygamberimizin getirdiği hükümler, asılları ve amaçları bakımından önceki peygamberlerin getirdikleriyle aynıdır.

Kelime Dağarcığı:

Sünnet/sünen: Yol/yollar, yöntemler.

Hakîm: Hikmet sahibi, yaptığı her şeyde fayda ve hikmet olan.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Allah, haramları ve helâleri size apaçık bildirerek yolunuzu aydınlatmak, sizi daha önce yaşamış sâlih insanların gerçek kurtuluş yollarına iletmek ve sizi yanlış yollara gitmekten koruyup affına ve rahmetine yöneltmek istiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

Önceki âyetlerde ifade olunan ahkâm hiç bilinmemiş, uygulanmamış, yeni hükümler değildir. Bilakis geçmiş ümmetleri salâh ve fazilet yoluna sevkeden hükümlerdir. Allah Teâlâ kadın-erkek ilişkilerine dair, fıtrata ve yaratılış sırrına uygun olarak emir buyurduğu bu hükümler sayesinde Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmetini de, Hz. Âdem’den (a.s.) itibaren gelip geçen tevhid ehli faziletli ümmetlerin saadete ulaştıran yollarına, hususiyetle de Hz. İbrâhim’in (a.s.) yoluna sevk etmeyi murad etmektedir. Cenâb-ı Hak bir başka âyette Hz. Nûh’a (a.s.) verilen, Hz. İbrâhim, Mûsâ ve İsa’ya (a.s.) tavsiye edilen şeylerin Resûlullah’a da bildirilip din kılındığını beyân buyurmaktadır. (bk. Şûrâ 42/13)

İşte Nisâ suresinde açıklanmış olan bu uygulamalar da yüzyıllar boyu tecrübe edilmiş, insanları fazilete ve saadete sevketmiş yollardır. Yüce Allah öncelikle câhiliye devrinden yeni çıkmış, eski peygamberleri ve tevhidin cihanşumûl tarihini bilmeyen Araplara ve onlar vasıtasıyla tüm insanlığa bilmedikleri bu hükümleri öğretmeyi, böylelikle onların affa mazhar, dünyada ve âhirette mesud olmalarını dilemektedir.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com