Neden Günah İşleriz?

VİDEOLAR

Günaha götüren sebepler nelerdir? Günah işleme hürriyeti var mıdır? İşte Kur’ân-ı Kerim’e göre günah kavramı...

KİŞİNİN İŞLEDİĞİ GÜNAHLAR ONUN KADERİ MİDİR?

Günah; takvâya da fücûra da istidâdı olan insanın[1] yanılması, unutması, dengesizliği, sapması, Yaratıcı’nın çizdiği hudutların dışına çıkması, ilâhî kanunları ihlâl etmesidir. Bu durum sadece günah işleyene zarar vermekle kalmaz; çoğu zaman başkalarına ve tabiata da zarar verir. Allah’ın emrettiği şeyleri yerine getirmek ve yasakladığı şeylerden uzak kalmak ise hem insana derûnî bir huzur bahşeder, hem toplum düzenini sağlar, hem de içinde yaşadığımız tabiatın bozulmasını önler.

GÜNAHA GÖTÜREN SEBEPLER

Bunlar, insanın yapısında bulunan meyil ve arzularla ona dışarıdan tesir eden âmillerdir.

İnsanın yaptığı kö­tülüklerin kaynağı umûmiyetle nefistir. Zira insan nefsi; terbiye ve tezkiye edilmediği takdirde, alabildiğine kötülüğü emreden (nefs-i emmâre) ve kişiyi günaha yöneltmek için fısıltılar hâlinde sürekli telkinlerde bulunan bir kuvvettir.[2]

Günaha sevkeden bir başka faktör de ölümü unutmak, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işlerine dalmak ve âhiret endişesinden uzaklaşmaktır.[3] Kendini bu psi­kolojiye kaptıran insan, sanki hayat sadece bu dünyadan ibaretmiş gibi pervasızca ha­reket etme arzusuna kapılır ve hayvanî isteklerini tatmin etme duygusunun bas­kısıyla günaha kolayca kayıverir. Kur’ân-ı Kerîm, bu durumdan kurtulmak için, insanın durup düşünerek hatâdan vazgeçmesini, sadece Allah’ın râzı olduğu işleri yaparak bunlarda huzur bulmasını ve nefsini dizginleyerek terbiye ve tezkiye etmesini tavsiye eder.[4]

Ayrıca insanın zayıf yaratılmış olması ve dünya nimetlerinin süsüne gönül kaptırması[5] da önemli günah faktörleri ola­rak zikredilmektedir.

Günaha götüren haricî sebepler arasında aldatıcı dünya hayatının insanlara câzip gelmesi[6], bol miktarda mevcut olan kötü örnek­lere uymak, onlarla beraber bulunmak[7] ve insanın manevî yücelişine karşı mücadele etme­ye ahdetmiş olan şeytanın tahrikleri[8] zikredilebilir.

İnsan, dünyaya imtihan edilmek için gönderilmiştir. Bu sebeple hakkı da bâtılı da seçme hürriyetine sahiptir. Sevap kazandıracak işler de yapabilir, günaha da düşebilir. Zira insanın mesul tutulabilmesi için hür olması gerekir. Neticede elde ettiği mükâfâtın kıymeti de buna bağlıdır.

[1] Şems, 7-8.

[2] Yûsuf, 53; Kâf, 16; Necm, 23.

[3] Bakara 2/95-96.

[4 Kıyâme, 2; Fecr, 27-28.

[5] Nisâ, 28; Bakara, 155; Âl-i İmrân, 14.

[6] Âl-i İmrân, 14, 185; Yûnus, 23; Ra‘d, 26.

[7] En‘âm, 116; Furkân, 27-29.

[8 A‘râf, 14-18; Hicr, 36-42.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları