Namazın Vacipleri

Namaz

Namazın vacipleri kaç tanedir? Maddeler halinde namazın vacipleri...

Sübûtu âyet, mütevatir veya meşhur hadis gibi kesin delile dayanan, fakat delâleti zannî olan hükme “vâcip” denir.

Vâcip kavramı yalnız Hanefîler’e ait olup, diğer üç mezhepte, aşağıda beliteceğimiz vâciplerin bir bölümü farz sayılırken, bir bölümü de sünnet sayılmıştır. Farz olan şart veya rükun terk edilince namaz bozulurken, vâcibin terki ile namaz bozulmaz, yalnız namazın sonunda sehiv secdesi yapmakla yetinilir.

NAMAZIN VACİPLERİ NELERDİR?

Namazın vâcipleri şunlardır:

1) Namaza “Allâhuekber” sözüyle başlamak. Bu, çoğunluğa göre farzdır.

2) Namazların her rekâtında Fâtiha sûresini okumak. Bu, çoğunluğa göre farzdır. Hz. Peygamber (s.a.v.); “Fâtiha’yı okumayan kimsenin namazı yoktur.” buyurmuştur.[1]

3) Namazlarda farz olan kıraati ilk iki rekâtta yerine getirmek.

4) İlk iki rekâttan herbirinde Fâtiha’yı bir kere okuyup, tekrar etmemek.

5) Fâtiha’yı, okunacak diğer sûre veya âyetlerden önce okumak.

6) Farz namazların ilk iki rekâtında, vâcip ve nâfile namazların her rekâtında, Fâtiha’dan sonra, Kur’ân’dan kısa bir sûre veya buna denk düşecek bir veya birkaç âyet okumak. Hanefîler dışındaki üç mezhebe göre ise Fâtiha’ya başka bir sûre veya âyetin ilâvesi sünnettir.

7) Tek başına namaz kılan kimse, sabah, akşam ve yatsı namazlarında açıktan okumakla gizli okumak arasında serbesttir. Fakat öğle, ikindi ve gündüzün kılacağı nâfile namazlarda gizli okuması vâciptir.

8) Cemaatle kılınan namazda imamın, sabah, cuma, bayram, teravih ve vitir namazlarının her rekâtında; akşam ve yatsı namazının ilk iki rekâtında açık olarak; öğle ve ikindi namazının bütün rekâtlarıyla, akşam namazının üçüncü ve yatsı namazının da son iki rekâtında gizli olarak kıraatta bulunması vâciptir.

9) Vitir namazında kunut duası okumak ve kunut tekbiri almak Ebû Hanîfe’ye göre vâciptir. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre bunlar sünnettir.

10) Kazaya kalan bir namaz, gündüzün cemaatle kılınacak olsa, eğer sabah namazı gibi açıktan okunması gereken bir namaz ise yine açıktan okunur. Öğle namazı gibi gizli okunacak bir namaz ise gizli okunur.

11) İki bayram namazının üçer tane ilâve tekbirleri vâciptir. Bu namazlarda, birinci rekâtların rükû ve secde tekbirleri sünnettir. İkinci rekâtların rükû tekbirleri ise, vâcip olan ilave tekbirlere bitişik olduğu için vâcip sayılır.

12) Secdede alın ile birlikte burnu da yere koymak vâciptir.

13) Üç veya dört rekâtlı namazlarda ikinci rekâtın sonunda oturmak (ka’de-i ûlâ).

14) Namazların her oturuşunda teşehhüdte bulunmak, yani tehiyyatı okumak. Hz. Peygamber; “Her iki rekâtta oturduğunuz zaman; “et-tehiyyatü lillâhi... deyin” [2]

Hz. Peygamber’in, Abdullah İbn Mes’ûd (r.a.)’e öğrettiği “Tehiyyat” duâsı şudur:

“et-Tehiyyatü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibâtü, es-selâmü aleyke eyyüha’n- nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh. es-Selâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhi’s-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.” (bk. Buhârî, Ezân, 148, 150; Deavât, 16, Tevhid, 5; Müslim, Salât, 56, 60, 62; Ebû Dâvûd, Salât, 128; A. İbn Hanbel, I, 422)

15) Namazda farz olan fiili geciktirmemek.

16) Namazın farzlarında sırayı gözetmek. Sırayı gözetmek kıraat ile rükû arasında ve her rekâtta tekrarlanan hareketlerde söz konusu olur.

17) Vâciplerden herbirini yerinde yapıp geri bırakmamak vâciptir.

18) Namazda, yanılarak terkedilen vâciplerden dolayı sehiv secdesi yapmak vâciptir.

19) Namaz içinde okunan secde âyetinden dolayı tilâvet secdesi yapmak vâciptir.

20) Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre, namazın rükunlerinde ta’dîl-i erkâna uymak vâciptir. Rükû, secde, rükûdan doğrulma veya iki secde arasında azalar sükûnet bulmalı, kaslar gevşeyip vücut rahatla­malıdır.

21) Namazların sonunda selâm vermek. Önce sağ tarafa, sonra sol tarafa yüz çevirerek “es-selâm (selâm olsun)” demek vâciptir. “Aleyküm ve rahmetullah (selâm ve Allâh’ın rahmeti sizin üzerinize olsun)” sözünü söylemek ise sünnettir.

Dipnotlar::

[1] Tirmizî, Mevâkît, 69; Dârimî, Salât, 36. [2] bk. Müslim, Salât, 24; Ebû Dâvûd, Salât, 122; A. İbn Hanbel, IV, 381, 422.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları