Müslümanları Bekleyen Tehlikeler

İMAN

Parada, kazanılma keyfiyetine göre değişen bir çekim kânunu cârîdir. Para, yılan gibidir; geldiği delikten gider. He­lâl kazanç, hayır ve fazîletlere vesîle olur­ken, ha­ram kazanç da şer yollarda eriyip gider. Bu itibarla bir malın helâlliği, sarf edildiği yere bakılarak da görülebilir.

İnsanın mâneviyatı en çok iki şeyin tesiri altındadır:

  1. Gıdâsının helâl, şüpheli veya haram oluşu.
  2. Beraberinde bulunduğu kimselerin şahsiyet ve karakteri.

İhlâs; kullukta samimiyet ve niyet temizliğidir. Takvâ ile ihlâs, birbirinden ayrılmayan kulluk sırlarıdır ki, âdeta aynı mânânın farklı şekillerde ifâdesi gibidir. Kulun Rabbi ile kalpte buluşması; yani merhamet, şefkat, affedicilik, hilim gibi cemâlî sıfatların kalpte tecellî etmesidir. Mü’minin her hâlinde, her davranışında, hattâ her nefesinde Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını aramasıdır.

İhlâstan mahrum olan kalpler, nefsânî menfaatlere râm olmaya başlar. Bu râm oluşun nihâî noktası ise, kalben bile olsa, Allah’tan gayrısına kul olma hamâkatidir. Nitekim âyet-i kerîmede:

“Hevâ (ve heveslerini) kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? (Rasûlüm!) ona Sen mi vekil olacaksın?” (el-Furkân, 43) buyrulmaktadır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından, Erkam Yayınları