Mürşide Tabi Olmak Şart mı?

SORULARLA İSLAM

Mürşide gerek var mıdır? Mürşide tabi olmak şart mıdır? İlk dönem Allah dostlarının mürşidleri var mıydı? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.

“ALLAHʼA YAKLAŞMAYA VESÎLE ARAYIN”

Cenâb-ı Hak, kâmil insan modelini en mükemmel şekliyle Peygamber Efendimizʼin şahsında insanlığa sergilemiştir. Dolayısıyla en büyük rehberimiz, örneğimiz ve mürşidimiz; şüphesiz ki Allah Rasûlü -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimizʼdir.

Bununla birlikte Peygamber Efendimiz’in üç vazifesinden biri olan, âyetleri okuyup haram ve helâlleri tebliğ etmek, âlimler tarafından; nefisleri tezkiye, kalpleri tasfiye demek olan irşad vazifesi ise, mürşid-i kâmiller tarafından günümüze kadar îfâ edilegelmiştir.

Müfessir Bursevî; “…Allâhʼa yaklaşmaya vesîle arayın…” (el-Mâide, 35) âyeti hakkında der ki:

“Bu âyet, açık bir şekilde vesîle aramayı emretmektedir. Bu, mutlakâ gereklidir. Allâh’a vuslat, ancak onunla gerçekleşir. Vesîleden maksat, hakîkat âlimleri ve mürşid-i kâmillerdir.”(Bursevî, Rûhuʼl-Beyân, IV, s. 543)

Talebesine ders veren bir âlim, onun yetişmesi için bir vesîledir. Mür­şid­-i kâmiller de âlimlerin zâ­hi­rî ilimlerde yap­tı­ğı reh­ber­li­ğe ben­zer bir va­zi­fe­yi, mâ­ne­vi­yat yol­la­rın­da îfâ eder­ler.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Müslümanın Kendisiyle İmtihanında Tasavvuf, Erkam Yayınları