Mü'min Öldüğünde Başında Bulunacak Üç Ameli

PEYGAMBERİMİZ

Ümmetine çok müşfik ve merhametli olan Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bir Müslüman sıkıntıda iken kendisi huzur bulamazdı. Kendisini toplumun her ferdinden mesʼûl görürdü…

PEYGAMBER EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ HAKKINDA HADİS-İ ŞERİF

Abdullah bin Abbas -radıyallâhu anhümâ- şöyle anlatır:

“Allâh’ın Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında ise cömertliği daha da artardı. Çünkü Cebrâil -aleyhisselâm-, her sene Ramazan’da gelir, ayın sonuna kadar beraber olur, Efendimiz ona Kur’ân-ı Kerîm’i arz ederdi. İşte bu günlerde Allah Rasûlü, esen rüzgârlardan daha cömert olurdu.” (Müslim, Fedâil, 50)

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri de, O’nun zirve cömertliği hakkında şu teşbihte bulunur:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, öyle güzel bir cömertlik nümûnesidir ki, onun varlığı hürmetine denizler inci verir, sert taştan yâkut çıkar ve dikenden gül açar. Eğer bir bahçede onun güzel ahlâkından bahsedilirse, sevinçten ağzını açıp gülmeyen yâni açılmayan bir gonca bulamazsın.” (Dîvân, s. 65-66)

MALIN HAYIRLISI VE ÖMRÜN HAYIRLISI

Malın hayırlısı, sağlıkta infâk edilen ve sâhibinden evvel ukbâya gönderilendir. Ömrün hayırlısı Allâh yolunda geçendir. İnsan bu âleme gözlerini kaparken, fânî hayâtın hâtıralarıyla gömülecektir.

Nitekim hadîs-i şerîfte:

“Mü’min öldüğü zaman, namazı baş ucunda, zekâtı sağında, orucu solunda bulur.” (Bkz. Heysemî, III, 51) buyrulmaktadır. Öte yandan:

“Kişi ölünce melekler; «–Ne getirdi?» derler. İnsanlar da; «–Ne bıraktı?» derler.” buyrulması da, mü’minin istikbâlini ve geride bıraktıklarını düşünmeye mecbûr olduğunu bildirmektedir. Zîrâ akıllı kişi, yarınını bugünden düşünendir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönül Bahçesinden Saadet Damlaları, Erkam Yayınları