Mescid-i Nebevi’deki Hurma Kütüğü Neden Ağladı?

PEYGAMBERİMİZ

Mescid-i Nebevi’deki hurma kütüğünün ağlamasının sebebi nedir? Hurma kütüğü mucizesi ile ilgili hadis-i şerif...

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ashâbına vaaz ederken mescit direklerinden bir hurma kütüğüne dayanır, öyle sohbet ederlerdi. Bu hurma kütüğü de kendisine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yaslandığını hisseder, bu mazhariyetle mes’ud olurdu.

HURMA KÜTÜĞÜNÜN AĞLAMASININ SEBEBİ

Gün geldi, mescitte sohbet dinleyen ashâb o kadar çoğaldı ki sahâbîlerin mühim bir kısmı, kalabalıktan Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mübârek yüzünü göremez oldular ve:

“–Yâ Rasûlâllah! Bizler, mescit hayli kalabalık olduğundan mübârek yüzünüzü göremiyoruz!” diye haklı olarak şikâyette bulundular.

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den mescide bir minber yapılmasını ve O’nun bu minbere çıkarak hutbesini îrâd etmesini talep ettiler.

Bunun üzerine mescide bir minber yapıldı. Varlık Nûru, artık bu minbere çıkarak sohbet edecekti. Fakat Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bu yeni minbere ilk çıkışında, beklenmeyen, mûcizevî bir hâdise oldu:

O Âlemlerin Efendisi’nin daha evvel hutbe okurken kendisine yaslandığı hurma direği; duyan, düşünen, hicran ve hasret içinde kavrulan bir insan gibi feryâd ü figân ile âh edip inlemeye başladı.

Bu, derin ve yanık bir ney sadâsı gibi öyle içten bir seslenişti ki o sohbet meclisinde bulunan, genç ve yaşlı, bütün mü’minler bu feryâdı duydular. Feryâd, bir sadâ olmaktan da çıkarak, âdeta bir muzdarip lisan hâline geldi.

Bütün ashâb, kuru bir hurma ağacının bu kadar yanık bir sesle içindeki hasret ve ıztırâbını ifâde etmesi karşısında hayret ve dehşet içinde kaldı. (Bkz. Buhârî, Menâkıb 25, Büyû 32)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muhabbetteki Sır, Erkam Yayınları