Marifet İltifata Tabidir

İş Hayatımız

Keyfiyetli ilgi, her şeyi büyüten ve geliştiren bir iksirdir. Ancak bu çeşit ilgi samimi bir gönülle yerine getirilmelidir. Yapmacık ilgiler ise bazen zararlı bile olabilir. 

XVII. yüzyılda yetişen Hattat Hâfız Osman, hat sanatında yeni bir çığır açmıştı. Pek küçük yaşlarda hâfız olan Osman, tahsîl yıllarında Kur’ân-ı Kerîm’e karşı müstesnâ hürmet ve bağlılığı neticesinde hüsn-i hat meşkine başladı. Karlı kış günlerinde bile Haseki’den Eyüb Sultan semtine yürüyerek derse gittiği bir defasında, pabucu parçalandığından yalınayak olduğu hâlde dersinden geri kalmadığı rivâyet edilir.

Böylesine samîmî ve azimli gayretlerinden sonra icâzet alan Hâfız Osman, Şeyh Hamdullâh hattına yeni bir güzellik, ayrı bir letâfet ve çeşni katarak husûsiyle sülüs ve nesih hattında yeni bir mekteb oldu. İsmail Efendi gibi birkısım büyük hat üstadları “Hüsn-i hattı biz bildik; ancak Hâfız Osman yazdı!” demişlerdir.

Şeyh Hamdullâh gibi pâdişâhlara da hüsn-i hat dersi veren Hâfız Osman, gâyet mütevâzı idi. Saraya derse giderken sade giyinir, kendisini kibir ve gurura sevkedecek her şeyden ictinâb ederdi. Birgün Sultan II. Mustafa, Hâfız Osman’ın hokkasını tutarak kendisine iltifât ve alâka gösterdi. Sonra yazdığı hârikulâde yazılara hayran hayran bakarak “Üstâd! Böyle bir Hâfız Osman bir daha zor yetişir! Belki de hiç yetişmez!” dedi.

Bu iltifât üzerine Hâfız Osman, âdetâ küçük bir çocuk gibi mahcûb oldu ve şu mânidar cümleleri söyledi “Sultanım! Sizin gibi hocasına hokka tutan pâdişâhlar geldikçe, daha çok Hâfız Osmanlar yetişir!”[1]

ÜÇ ÇEŞİT İLGİ VAR

Psikologlar üç çeşit ilgiden bahseder:

  1. Olumlu ilgi: Selâm vermek, iltifat etmek, ihsan ve ikramda bulunmak;
  2. Olumsuz ilgi: İncitici konuşmak, eziyet etmek vb.
  3. Sıfır ilgi: Yokmuş gibi davranmak.

En yıpratıcı ilgi, “sıfır ilgi”dir denilmiştir. İnsanı küçülten ve pörsüten işte bu çeşit ilgisizliktir.

Keyfiyetli ilgi, her şeyi büyüten ve geliştiren bir iksirdir. Ancak bu çeşit ilgi samimi bir gönülle yerine getirilmelidir. Yapmacık ilgiler ise bazen zararlı bile olabilir.

İlginin yetiştirici ve geliştirici olması sürekliliği ile doğru orantılıdır. Kısa süreli ilgiler, saman alevi gibi geçici bir tesir icra edebilirler. Özellikle insan yetiştirme, kısa süreli ilgilerle değil, uzun süreli ilgilerle gerçekleşir.

Bir toplumun önde gelen âlim, ârif ve idarecileri, hangi alana ilgi ve iltifat gösterirlerse, o alanda bir gelişme ve bereket söz konusu alması tabiidir.

[1] Osman Nûri Topbaş, Âbide Şahsiyet ve Müesseseleriyle Osmanlı, s. 407-408.

Kaynak: Dr. Adem Ergül, Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları