Malta’daki Türk Şehitliği

GÜNDEM

Malta’da 19. yüzyılda inşa edilen Türk Şehitliği, Türkiye’nin Anadolu toprakları dışında sahip olduğu şehitlikler arasında görkemli mimarisiyle dikkati çekiyor.

Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in talimatıyla 1874’te inşa edilen ve Malta’nın başkenti Valetta yakınlarındaki Marsa semtinde yer alan Türk şehitliği, bugün sadece Türkiye’den gelenlerin değil, aynı zamanda burayı kendi kültürel miraslarının bir parçası olarak kabul eden Maltalıların da ziyaret ettiği bir yer haline gelmiş durumda.

MALTA’DAKİ TÜRK ŞEHİTLİĞİNDE KİMLER YATIYOR?

Türkiye’nin 34 ülkedeki 78 şehitliğinden biri olan Malta’daki şehitlikte, 1565 yılındaki Malta kuşatmasında şehit olan Türk askerleri, Birinci Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde esir edilerek Malta’ya getirilen ve burada hayata gözlerini yuman 22 Türk ve farklı hadiselerde hayatlarını kaybeden sayıları tam olarak bilinemeyen çok sayıda Müslüman yatıyor.

Tarihi şehitliği, uzun yıllardır araştıran ve çalışmalarını 2016’da yayımladığı “Malta’daki Osmanlı-Müslüman Mezarlığı” isimli kitapta toplayan Malta Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Conrad Thake, şehitliğe ilişkin mimari detayları ve şehitliğin tarihsel gelişimini, anlattı.

MALTA’DAKİ TÜRK ŞEHİTLİĞİ NE ZAMAN YAPILDI?

Osmanlı Sultanı Abdülaziz Han’ın 1867’de Avrupa’ya yaptığı seyahat sırasında Malta’ya da uğradığını aktaran Thake, “Burası oryantalist mimarinin en iyi örneklerden biri. Sultan Abdülaziz Han’ın çok önemli projesi. O bunun için Maltalı Mimar Emanuele Luigi Galizia’yı bir Müslüman mezarlığı yapması için görevlendirdi. Tabii burada mimarın, Müslüman mezarlığının ruhuna uygun yorumlarını görüyoruz. Galizia burayı, aslında İtalyancada ifade edildiği gibi ‘saklı bahçe’ olarak görüyordu.” dedi.

Galizia’nın Malta tarihindeki önemli mimarlardan olduğunu dile getiren Thake, “Onun, burayı yaparken Granada’daki El Hamra Sarayı, Endülüs, Tac Mahal ve aynı şekilde İslam mimarisi bakımından Mağrip bölgesinden etkilendiğini görüyoruz. Burada girişte kullandığı motif ve unsurlardan da gördüğümüz üzere giriş kısmı ve köşelerdeki dekoratif detaylar minareyi andırıyor. Bu aslında buranın egzotik bir yer olduğunu, Batıdan olmadığını gösteren bir detay.” diye konuştu.

Maltalı profesör, Osmanlı Sultanı’nın o dönem bu şehitliği yaptırarak bir açıdan Müslümanlara sahip çıktığına ve onları koruduğuna dair mesaj verdiğine işaret ederek, “O dönemde de Malta, Akdeniz’in ortasında önemli ve yoğun bir limandı. Buraya uğrayan gemilerde hacca giden Müslüman da oluyordu. Örneğin, Fas’tan gelen ünlü Sardinia gemisi, (25 Kasım 1908) ne yazık ki buradayken büyük bir yangın çıkıyor ve o kazada ölen Müslümanlar da bu mezarlığa defnediliyor.” ifadelerini kullandı.

AKDENİZ’İN TAC MAHALİ

Mimarisi sebebiyle şehitliğin Maltalılar tarafından “Akdeniz’in Tac Mahali” olarak anıldığı hatırlatılan Thake, burayı, Batı ile yakın ilişki kurmaya çalışan hümanist, reformcu, kültür ve sanat adamı olarak tanımladığı Sultan Abdülaziz’in Malta’ya kazandırdığı harika bir hediye olarak gördüğünü söyledi.

Kaynak: AA