Makedonya'nın Manevi Dergâhı: Harabati Baba Tekkesi

GÜNDEM

Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde bulunan Harâbâtî Baba Tekkesi, asırlardır ayakta duran mimarî yapısıyla sadece bir Bektaşî tekkesi değil, aynı zamanda Rumeli’deki tasavvufî hayatın da köklü bir nişanesi.

Osmanlı döneminde Bektaşîliğin Balkanlar’daki en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilen Harâbâtî Baba Tekkesi, günümüzde Kuzey Makedonya sınırları içinde yer alıyor. Tetovo (eski adıyla Kalkandelen) şehrinin güneybatısındaki Tekke Mahallesi’nde konumlanan bu külliye, hem mimarisi hem de tarihiyle dikkat çekiyor.

Tarihi kayıtlara göre tekke, Kanûnî Sultan Süleyman’ın veziri veya hanımı Mâh-ı Devrân Sultan’ın kardeşi olduğu rivayet edilen ve Dimetoka’daki Bektaşî Âsitânesi’nde yetişen Sersem (ya da Server) Ali Baba tarafından 1551 yılında (Hicrî 958) kurulmuştur.

Tekkedeki ikinci büyük isim ise 18. yüzyılda yaşamış Harâbâtî Baba’dır. Rivayete göre dört müridiyle birlikte Bektaşîliği yaymak üzere Rumeli’ye gelen Harâbâtî Baba, Kalkandelen’deyken bir kandilin yanmakta olduğunu görmüş ve bunun Sersem Ali Baba’nın ruhaniyeti olduğuna inanarak onun adına burada bir türbe inşa ettirmiştir.

Toplamda 26.700 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan Harâbâtî Baba Tekkesi, 3 metre yüksekliğinde mazgallı taş duvarlarla çevrili. Külliyede mescid, semahâne, türbeler, dervişhâne, aşevi, mihman evi, harem, şadırvan-çardak, çeşme, samanlık ve ahır gibi çeşitli yapılar yer alıyor. Avlunun kuzeybatısında bulunan türbelerden biri, on iki köşeli gövdesi ve dilimli kubbesiyle Sersem Ali Baba’ya atfedilmiş olsa da, onun Necef’te vefat ettiği rivayet edildiğinden bu türbe bir makam olma özelliği taşıyor. Yanındaki açık türbe ise Harâbâtî Baba’ya aittir.

1912 yılı kayıtlarına göre tekkenin bünyesinde 216 adet yazma eser bulunan bir kütüphane de mevcuttu. Bektaşîliğin Kalkandelen ve çevresinde yayılmasında büyük rol oynayan bu tekke, uzun yıllar bölgenin önemli bir dinî ve kültürel merkezi oldu.

Ne var ki Balkan Savaşları’nın ardından (1912) faaliyetleri durma noktasına gelen tekke zamanla harap bir hâl aldı.