Lider Olmanın Sırrı

İş Hayatımız

Geliştiren liderler, zamanı, zemini ve muhatapların anlık durumlarını dahi gözetebilen basiret ve firâset sahibi kimselerdir.

Üç-beş gönül dostuyla bir sofrada beraber bulunmuştum. Yemek sonrasında grup lideri olan dostumuz, garsonu çağırarak kendisinden iki adet ağrı kesici talep etti. Sonra da yanında oturan ekip elemanlarından birine dönerek:

«− Kardeşim, yüzünün rengi değişmeye başladı. Galiba migren ağrıların başlamak üzere. Bu hapların birini şimdi al, diğerini de bir iki saat sonra alırsın.» dedi.

Grup liderinin ekibini böyle görüp gözetmesi dikkatimi çekti. Kendi kendime “İşte sevilen bir lider olmanın sırrı bu olmalı” dedim.

LİDERLİĞİN ROBOTLAŞMASI

Duyguları gözetmeyen ve ihtiyaçları zamanında doğru değerlendiremeyen liderler, çoğu zaman mekanik bir liderlikten öteye geçemezler. Bu durum, liderliğin robotlaşması demektir. Robotlaşan liderler, ekip tutamaz ve takım kuramazlar.

“Geliştiren ve Özgürleştiren Liderlik”, monoton ve standart ilişkilerden ibaret bir liderlik değildir. Geliştiren liderler, zamanı, zemini ve muhatapların anlık durumlarını dahi gözetebilen basiret ve firâset sahibi kimselerdir.

Hz. Ali, “Gönüller selamette olmadıkça muhabbet izhar etmez”, buyurur. Dert ve tasalar içinde boğulan gönüllere pencere açmadıkça, ülfet, muhabbet, istek ve şevk harekete geçmeyecektir. Gönülleri rahatlatan ve yüzleri güldüren gerçek liderler, gönül frekanslarını bile hissedebilecek bir duyarlılığa erişmiş kimselerdir.

Liderlikte robotlaşmanın birçok sebebi sayılabilir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Kendi benliğine ve menfaatlerine kilitlenmek. Bunu kendine tapmak diye de ifade edebiliriz ki, nefsin firavunlaşması demektir. Bu hastalığa yakalananlar, herkesi kendisi için yaratılmış hizmetçiler olarak kabul ederler. Böylelerinin yanında ve yakınında istidatlar körelir ve insanlar da köleleşirler.
  • Şahsî ya da müesseseye ait prensipleri putlaştırıp, onları değişmez ve tartışılmaz esaslar olarak kabullenmek. Hâlbuki zaman zaman esnek davranabilmek gerekir. Arapların büyük idâri dehalarından biri kabul edilen Mısır valisi Amr b. As’a, insan idaresindeki başarısının sırrını sorarlar. O da şu cevabı verir:

«− Benim her insanla aramda bir ip vardır. Aramızda bulunan bu ip, gevşeyince gererim; çok gerilmişse de biraz gevşetirim. Böylece ipi koparmadan herkesi etrafımda tutmanın yolunu bulurum.»

  • Adâleti, eşitlik olarak anlamak ve uygulamak. Hâlbuki herkesin istidadı, ihtiyacı ve anlama kabiliyeti farklıdır. Adâlet, herkese eşit davranmak değil, her hak sahibine hakkını vermektir. Son dönem büyüklerimizden Mûsâ Efendi (v. 1999) bir gün sohbetlerini organize eden hizmet ekibine şu ikazda bulunur:

«− Kardeşler! Bu sohbetleri organize ederken âdâletli olun. Âdâlet herkese eşit davranmak değildir. Bazı kimseler vardır; onlarla yılda bir kez görüşmek kifâyet eder. Kimi vardır; ayda bir kez görüşmek gerekebilir. Yine öyleleri de vardır ki, onlarla her gün görüşmemiz uygun olur.»

  • Kendini geliştirme derdinde olmamak. Hayattan beklentisi kalmamış liderler, statükonun devamını, varlıklarının garantisi olarak gördüklerinden, böyleleri de kısa sürede robotlaşacaklardır.
  • Sistem körlüğüne kapılmak. Dünyayı doğru okumayan, değişimin farkında olmayan ve istişareye ihtiyaç hissetmeyen liderler de robotlaşmaya doğru hızla yol alıyorlar demektir.

Robotlaşan liderler, “Geliştiren ve Özgürleştiren” değil, “Körelten ve Köleleştiren” liderlerdir. Böylelerinin yanında ve yakınında bulunanlar, ya liderlerini robotlaşmaktan kurtarmalı ya da kendilerini israf etmekten kaçınmalıdırlar.

Kaynak: Dr. Adem Ergül, Şahsiyet Dili ve Geliştiren Liderlik, Erkam Yayınları

ŞAHSİYET DİLİ VE GELİŞTİREN LİDERLİK

https://www.islamveihsan.com/sahsiyet-dili-ve-gelistiren-liderlik.html