Kunut Duası Nerelerde Okunur?

SORULARLA İSLAM

Dr. Murat Kaya, "Kunut duası nerelerde okunur?" sorusunu cevaplıyor...

Ebû Hüreyre (r.a) bir gün:

“Yemîn olsun sizlere Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in namazına yakın bir namaz kıldıracağım” dedi. O, öğle, yatsı ve sabah namazlarının son rekâtlarında سَمِعَ اللّٰهُ لِمَنْ حَمِدَهُ dedikten sonra kunût yapar, bu kunûtta mü’minlere dua ve kâfir­lere lânet ederdi. (Buhârî, Ezân, 126)

HADİSİN ŞERHİ

Enes (r.a), “(Vaktiyle) kunut akşam ile sabah namazlarında okunurdu” demiştir. (Buhârî, Ezân, 126)

Yukarıda zikredilen bu üç vakitte kunûtu meşru görenler, bu hadisi delil getirirler. Ebû Hanîfe’ye göre diğer namazlarda kunut duası yapmak neshedilmiş, bu dua sadece Vitr namazına has kılınmıştır.

Kunût’un namaz içindeki yeri Şafiî’ye göre rukûdan sonra, İbn-i Ebî Ley­lâ’ya göre rukûdan evveldir. Ebû Hanîfe’ye göre Vitr namazına has olmak üzere rukûdan evveldir.

Rifâa bin Râfiʻ ez-Zürakî (r.a) şöyle anlatır:

“Bir gün Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in arkasında namaz kılıyorduk. Rükûdan (mübârek) başını kaldırdığında, سَمِعَ اللّٰهُ لِمَنْ حَمِدَهُ buyurdular. (Ardında namaz kılan) biri, رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ dedi. Allah Rasûlü (s.a.v) namazdan çıkınca:

«–Biraz önce o hamdi yapan kimdi?» diye sual buyurdular. O da:

«–Bendim yâ Rasûlallah!» dedi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v):

«–Vallâhi otuz küsur melek gördüm, (bu hamdi) hangimiz önce yazıp (Huzûr-ı Hakk’a çıkacak) diye yarış ediyorlardı» buyurdular.” (Buhârî, Ezân, 126)

HADİSİN ŞERHİ

Diğer bir rivayette hamd:

“Allah -azîmu’ş-şân-’a, sevip râzı olduğu gibi riyâ ve sümʻadan (gösterişten) uzak bir şekilde, hiç eksilmeden devamlı artan tertemiz bir hamd ile dâimâ ve bol bol hamd olsun” şeklinde verilmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 118-119/773)

Bu hadis, namaz içinde yapılan hamdin faziletini gayet güzel ve açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Başka rivayetlerden anlaşıldığına göre bu zikri okuyan sahâbî, hâdiseyi nakleden Rifâa (r.a)’in kendisidir. Ancak tevâzu ve mahviyeti sebebiyle “birisi” diye meçhul bir ifade kullanmıştır. Bu faziletli davranış, hadis rivayet eden sahabiler arasında sıkça görülmektedir.