Kavlî ve Kevnî Ayetler Nedir?

SORULARLA İSLAM

Kavlî ve kevnî ayetler nedir veyahut ne demektir? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi açıklıyor.

KAVLİ VE KEVNİ AYETLER

Kur’ân-ı Kerîm’de “âyet” mefhumu, sadece vahyin kelâma aksetmiş sûretleri için değil; Allâh’ın varlığına, birliğine, sonsuz ilim ve kudretine delâlet eden her şey için kullanılır “âyet”. Şu kâinat; nasıl Kur’ân-ı Kerîm kavlî âyetlerle doluysa, bu kâinat da zerreden küreye, bir atomdan galaksilere kadar, kevnî âyetlerle dolu.

Meselâ Cenâb-ı Hak Bakara 164. âyetinde Cenâb-ı Hak îkâz ediyor, kâinattaki kevnî âyetlerle îkâz ediyor:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allâh’ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için (Allâh’ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok âyetler (deliller) vardır.” (el-Bakara, 164)

Tabi bu, buradan daha ziyâde kalbi olanlar bu âyetlerle derinleşir. Yani her varlık, kalbin seviyesine göre, bakmasını bilene, Yaratıcı’sını tanıtıyor.

Cenâb-ı Hak, kevnî âleme, yani varlıklar âlemine dâir âyetlerin yer aldığı bu kâinat ile; kavlî âyetlerden müteşekkil Kur’ân’ı, bütün insanlığa, okunması gereken iki kitap olarak lûtfetti. İki kitap. Kâinat bir kitap, Kur’ân-ı Kerîm bir kitap. Biri kavlî kitap, öbürü kevnî kitap.

Rabbimiz, kâinatta sergilediği âyetleri Kur’ân ile Kur’ân’da beyan buyurduğu âyetleri de kâinât ile tefsîr etmektedir.

Yani Kur’ân-ı Kerîm bir taraftan kavlî âyetler, yani Kur’ân-ı Kerîm âyetleriyle kulları irşâd ederken; diğer taraftan, varlıklar âleminde sergilediği ilâhî azamet tecellîleri, ilâhî kudret akışları, ilâhî nakışlarla kulları derin bir tefekküre davet ediyor.

Kaynak: osmannuritopbas.com