Kâinatın Akıl Almaz Azâmeti

İLİM

Yeryüzü, göklere nisbetle denizde bir damla gibi, hattâ bundan daha küçüktür. Yedi kat semâ ise Allâh-ı Azîmüşşân’ın azâmetinden süzülmüş bir damladır.

Kur’ân’ın neredeyse hiçbir sûresi yoktur ki muhtelif âyetlerinde göklerin azametinden bahsedilmesin! Gökler üzerine edilen nice yeminler vardır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“Burçlarla dolu gökyüzüne andolsun ki!” (el-Burûc, 1)

“Hayır! Yıldızların mevkîlerine yemin ederim ki bilirseniz; gerçekten bu, büyük bir yemindir.” (el-Vâkıa, 75-76)

Kâinâtın genişliği, içindeki cisimlerin hareketleri, aralarındaki mesafeler, insan gücünü ve hattâ hayalini aşacak derecede büyük rakamlarla ifâde edilmektedir. Hattâ ilim adamları: “Kâinat, bizim hayâl edebildiğimizden çok daha ürpertici, dehşet verici ve çok daha büyüktür. Çünkü kâinattaki cisimler fezâda korkunç bir süratle birbirlerinden uzaklaşmaktadır.” demek zorunda kalmışlardır. Astronomi âlimleri, kâinâtın yarıçapını 14 trilyon ışık yılı olarak tahmin etmektedirler. Işığın hızı ise yaklaşık olarak saniyede 300.000 km’dir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş/ Tefekkür

GÜNEŞİN VE AYIN BİR HESAP İLE HAREKET ETMESİ