Kabir ve Kıyâmetin En Korkulu Zamanlarında Yolu Aydınlatacak Şefaatçi

KUR’ÂNIMIZ

Kabir ve kıyametin en korkulu zamanlarında Müslümanın yolunu aydınlatacak şefaatçi...

Kur’ân-ı Kerîm dünyada mü’minler için en mühim rehber ve muazzam bir müjde olduğu gibi, kabir ve kıyâmetin en korkulu zamanlarında da kendisiyle hemhâl olanların yolunu aydınlatacak ve onlara şefâat edecektir. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bu hakikati şöyle haber vermişlerdir:

“Kur’ân okuyunuz! Çünkü Kur’ân, kıyâmet günü kendisiyle hemhâl olan (kendisini yaşayan ve yaşatan) kişilere şefâatçi olarak gelecektir.”[1]

“…Kur’ân şefâatçidir ve onun şefâati makbuldür…”[2]

“Kim Allah’ın Kitâbıʼndan bir âyet öğrenirse kıyâmet günü öğrendiği âyet (temessül eder) o kişiyi yüzüne gülerek karşılar.”[3]

Bütün bu vasıflarıyla Kur’ân-ı Kerîm, mü’minler için muazzam bir ebedî saâdet hazinesidir. Ondan lâyıkıyla istifâde edenler, sonsuz bir izzet, fazîlet ve rahmete nâil olurken, onu ihmâl edenlerse telâfisi mümkün olmayan bir hüsrâna dûçâr olurlar. Nitekim Rasûlullah (s.a.v):

“Kur’ân senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir” buyurmuşlardır.[4]

Zira Kur’ân-ı Kerîm, her şeyi açıklamış ve hiç kimseye bahane bırakmamıştır. O hâlde her kim Kur’ân’a ihtimam gösterirse, Kur’ân onu Cennetʼe istikametlendirir. Kim de onu ihmâl eder, emirlerini kulak ardı ederse, Kur’ân onun aleyhine delil olur ve Cehennemʼe atılmasına sebep olur.[5]

Dipnotlar:

[1] Müslim, Müsâfirîn, 252.

[2] Hâkim, el-Müstedrek, 1: 757/2087; Beyhakî, Şuab, 3: 389/1855.

[3] Heysemî, 7: 161.

[4] Müslim, Tahâret, 1; Tirmizî, Deavât, 86.

[5] Abdurrazzâk, Musannef, 3: 372; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 6: 131.

Kaynak: Doç. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur’ân Muhtevâsı ve Fazîletleri, Erkam Yayınlıar