İslam'da Ölünün Ardından Yedisi, Kırkı, Elli İkisi Gibi Uygulamalar Var mı?

Fıkıh ve Günlük Hayat

Ölünün ardından yapılan yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gecesi gibi uygulamaların dinî dayanağı var mıdır? Ölünün 7'si 40'ı 52'si gibi inanışlar batıl mıdır? İşte cevabı...

Ölen bir müslümanın usûlüne göre yıkanıp kefenlenmesi ve cenaze namazının kılınarak defnedilmesi farzdır (Kâsânî, Bedâî’, I, 300, 306, 318). Bunun dışında yapılması gereken yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gün merasimi veya duası gibi zaman ve şekle bağlanmış bir görev yoktur.

Bunların hiçbir dinî dayanağı da bulunmamaktadır. Bu itibarla söz konusu günlerde ölüye yönelik merasimler düzenlenmesi bid’attır; “Her bid’at da dalalettir” (Müslim, Cumua, 43; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6).

ÖLÜYE SEVABI ULAŞACAK AMELLER NELERDİR?

Bazı işlerin ölüye yarar sağlayacağı ve bazı davranışların sevabının onlara ulaşacağı bir gerçektir. Âlimlerin çoğu meselâ; ölen birisi için verilen sadakanın, şartlarına uygun olarak okunan Kur`ân-ı Kerîm`in, yapılan duâların ona ulaşacağını söylemişlerdir. (bk. Nevevî, Fetâvâ 92; Ibn Âbidîn, el-Ukâd l1/297.)

Fakat ölenin mü`min olarak gitmiş olması, bunun birinci şartıdır. Mü`min olarak ölmeyenler için yapılan bağış dileklerinin aslâ kabul olunmayacağını, Allah (c.c.) Kur`ân`da haber vermektedir:

"(Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez." (Tevbe, 9/80)

Böyle belirli gecelerde toplanıp ölen için birşeyler yapmaktansa, imkân bulunulan herhangi bir zamanda onun ruhuna göndermek üzere Kur`ân okumak, onun için hayırlar yapmak, sadaka vermek gerekir.

Kaynak: Diyanet İşleri Fetva Kurulu - Sorularla İslamiyet