İslam'da Evlat Edinme Caiz mi?

Fıkıh ve Günlük Hayat

İslam'da evlat edinme caiz mi? İslam, neden evlat edinmeyi kaldır­mıştır?İslam'a göre evlat edinmeyle ilgili bilmemiz gerekenler...

Şüphesiz evlât edinmenin en fecî neticelerinden biri, zamanla soyun karışması, kimin, aslında kimin çocuğu olduğunun tespitinin zorlaşmasıdır. Çocuk, yeni girdiği âile çevresi dışında, öz anne ve babasını ve yakın akraba­larını tanımamakta ve bu da ebediyyen evlenmesi yasak olan kişiler­le bilmeden evliliklerin gerçekleşmesine sebep olabilmektedir. Tarihte bunun acı misalleri pek çok kez yaşanmıştır. Bu sebeple illâ birisi evlât edinilecekse, âilenin resmî bir ferdi olarak değil, öz anne ve babasıyla hatırlanmalıdır. Bu hususta, Ahzâb Sûresi’nde:

EVLAT EDİNMEYLE İLGİLİ AYETLER

“…Allah evlâtlıklarınızı da öz oğullarınız olarak tanımadı. Bunlar sizin ağızlarınıza geliveren sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola o eriştirir.” (el-Ahzâb, 4)

“Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gö­zettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızdan size vebâl yok; fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır. Allah bağışlayandır esirgeyendir.” (el-Ahzâb, 5) buyrulmaktadır.

EVLAT EDİNMENİN SAKINCALI BULUNDUĞU DURUMLAR

Yine evlât edinilen çocuklarla ev içerisindeki mahremiyet ve haremlik-selâmlık meselesi çok önemli bir problem teşkil eder. Evlât edinilen kimse bir kız çocuğu ise, ileride evlât edinen baba ile arasın­da nikâh düşeceği için evlenmeleri câiz olur. Aksi de mümkündür; evlâtlık erkek ise, evin annesi ile nikâh düşer. Aynı şey, evlât edini­len kimse ile âilenin diğer fertleri (kardeşler vb.) açısından da düşü­nüldüğünde, aynı ev içerisinde rahat bir şekilde oturup kalkılamaya­cağı âşikârdır.

Diğer bir husus da, dışarıdan gelen bir çocuğun, âile içerisinde kan bağı vasıtasıyla asıl hak sahibi olan kimselerin arasına girerek mi­ras vb. haklar elde etmesidir ki, bu da zamanla âile içinde çok ciddî ve hatta bazen kanlı çatışmalara sebep olabilmektedir.

İslâm’da, evlât edinip âile fertleri içine sokmak değil, himâye al­tına almak vardır. Kimsesiz ve sahipsiz kalan çocuk, en yakınları ta­rafından bakılır, büyütülür; ancak hâmînin kütüğüne kaydedilmez ve kendisine miras vb. haklar tanınamaz. Bu usûl, günümüzdeki “koru­yucu âile” gibidir. Böyle yapmak, yani bir yetimi büyütüp gözetmek de Allah katında çok büyük bir mükâfat sebebidir.

Kaynak: Halime Demireşik, Şebnem Dergisi, Sayı: 160