İnsan Yetiştirmenin Önemi

HAYATIMIZ

“Din, vatan, bayrak ve milletin korunması, ancak fedâkâr bir gençliğin yetişmesine bağlıdır.” (Mûsâ Topbaş -rahmetullâhi aleyh-)

Bir mütefekkirin şu sözü, ne kadar ibretlidir:

“Hâkim milletlerle mahkûm milletler arasındaki tek fark, terazinin bir kefesini diğerinden ağır getiren bir gram gibidir. Yetişmiş bir avuç insanın varsa gâlip milletsin, yoksa mahkûm…”

İşte hem milletimizin hem de bütün cihânın hasreti; bu bir avuç insanadır. Kendini Hakkʼa adamış, gönlünü mahlûkâta engin bir şefkat ve merhamet dergâhı kılmış, rûhundan âleme rahmet taşıran, bir avuç insan!..

Hakîkaten insanlar, darda kaldıkları, zorlandıkları ve içinden çıkamadıkları her işte bir kurtarıcı beklerler. Bunun içindir ki Ömer bin Abdülazizler dâimâ aranıyor; Osman Gâzîler, Yavuzlar, Kânûnîler, Fâtihler dâimâ aranıyor; Çanakkale’nin, İstiklâl Harbi’nin îmanlı erleri ve kumandanları dâimâ aranıyor.

Bu arayışlar, asıl ihtiyacın farkında olmak bakımından çok güzel. Fakat bütün bu arayışlar, ideal insan yetiştirme gayretine dönüşürse, işte o ân, aranan insanın bulunacağı ândır. Gayretten uzak arayış ve bekleyişten ise hiçbir semere alınamaz. Çırpınmayan, tembel ve paslı yürekler, hayat okyanusunun girdaplarında helâk olmaktan kurtulamazlar.

Ne mutlu, mâzînin ibret ve fazîlet levhalarını doğru okuyup, ümmetin kaderinde hayırlı hizmetlere namzet olan gençlere… Ne mutlu, kökleri mâzîye, dalları istikbâle uzanan, kadirşinas, asil ve genç nesillere…

Rabbimiz hepimizi rızâsına muvâfık ulvî ideallerin insanı eylesin! Fânî hayatın basit oyuncaklarına aldanarak nefsânî bir su birikintisinde boğulmaktan cümlemizi muhâfaza buyursun! Hepimizi insanlığa huzur ve rahmet tevzî eden deryâ gönüllü mü’minlerden eylesin! Âmîn!

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk'a Adanmış Gençlik , Erkam Yayınları