İmansız Ölmek Korkusu

Allah`a İman

Duâlarımız gibi ibâdet ve amel-i sâlihlerimizin de kabule muhtaç olduğunu unutmamalıyız.

Kulun en mühim meçhûlü olan son nefes hakkında bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Bir kimse uzun zaman cennetliklerin amelini işler, sonra ameli cehennemliklerin ameliyle sona erdirilir. Bir kimse de uzun zaman cehennemliklerin amelini işler, sonra ameli cennetliklerin ameliyle hitâma erdirilir.” (Müslim, Kader, 11)

ALİ BEKKÂ HAZRETLERİ'NE "BEKKÂ" YANİ "ÇOK AĞLAYAN" LÂKABININ VERİLME SEBEBİ

Hak dostlarından Ali Bekkâ Hazretleri’ne “Bekkâ” yani “çok ağlayan” lâkabının verilme sebebi şöyle anlatılır:

Sâlih ve kendisi gibi velî bir arkadaşı vardı. Hâller ve kerâmetler sahibi idi. Bir defasında birlikte yolculuğa çıkmışlardı. Gidecekleri yer, yürümekle bir senelik yol idi. Onlar kerâmetleriyle bu yolu bir saatte almışlardı. Bu arkadaşı ona; “Ben falan vakitte, falan memlekette öleceğim. O zaman yanımda bulun.” diye vasiyet etmişti. Fakat o arkadaşı, son nefesinde îmansız öldü.

Bu hâdise karşısında Ali Bekkâ Hazretleri, Allah Teâlâ’nın rızâsına kavuşamamak ve son nefesinde îmânını kurtaramamak endişesi ile çok ağlardı.

Dolayısıyla son nefes husûsunda mü’minin gönlü, korku ve ümit duygularının denge noktasında bulunmalıdır.

EN FAYDALI KORKU

Ahmed bin Âsım Antâkî -rahmetullâhi aleyh- kendisinden nasihat isteyenlere şöyle buyurmuştur:

“En faydalı korku, insanı günahlardan, Allah Teâlâ’nın beğenmediği şeylerden alıkoyan, âhiret işlerinin elden çıkması ile üzüntüye gark eden; kalan ömrü ve son nefesindeki durumu hakkında düşünmeye sevk eden korkudur.”

Muhammed Mâsûm Fârukî Hazretleri de şöyle buyurmuştur:

“Son nefes korkusu bir nîmettir ki, Hakk’ın dostları bu derde giriftâr olmuşlardır.”

İşte dünya hayâtını îman vecdi, ibâdet huzûru ve güzel ahlâka ilâveten son nefes korku ve endişesi ile yaşayanların, kıyâmet günü korku ve hüzünden korunacakları, ilâhî bir vaaddir. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip (hayâtının her safhasını Allah rızâsının muhtevâsı içinde geçirip), sonra dosdoğru yolda (Kitâb ve Sünnet-i Seniyye istikâmetinde) yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara; «Korkmayın, üzülmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin.» derler.” (Fussilet, 30)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1, Erkam Yayınları, 2011