Îmanla Yaşayan Mü'minlere Ne Mutlu!

TEFEKKÜR

Peygamber Efendimiz’in muhabbetinden lâyıkıyla hisse alarak kalplerini îman vecdiyle, gönüllerini Kur’ân rûhâniyetiyle, ruhlarını hizmet aşkıyla, vicdanlarını güzel ahlâkın berraklığıyla süsleyip ebedî saâdetin mânevî hazzı içinde yaşayan mü’minlere ne mutlu!..

Hiçbir mü’min, şüphesiz ki fazîlet, kemâlât ve ahlâkta Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’ın yüksek mevkiinin kâ’bına varamaz. Bununla birlikte ibâdette, ahlâkta, muâmelâtta ve hayatımızın her safhasında O’na ne kadar benzeme gayreti içinde olursak O’na o kadar yakın oluruz. Bu dünyâda O’nunla yakınlaşmaya çalışalım ki mahşer gününde O’nun şefaatine muhtâcız.

DÜŞÜN VE TEFEKKÜR ET!

Bunun için de dünyâ zifiri bir câhiliye karanlığına gömülmüş iken Allah Rasûlü’nün ebedî kur­tuluş dâvetini insanlığa duyurmak için tek başına gösterdiği canhıraş gayretlerini unutmayıp bugün O’nun bu gayretlerinin ne kadar içinde olduğumuzu tefekkür etmeliyiz.

Unutmayalım ki bugün nâil olduğumuz îman topluluğu, asr-ı saâdetin kudsî mîrâsının bereketidir. Bizler, bugün sahâbî olma imkânına sâhip değiliz. Ancak âyet-i kerîmede buyrulduğu üzere “onlara güzellikle tâbî olan” mü’minlerden olup Hak Teâlâ’nın rızâsına nâil olma imkânımız bâkîdir.

Cenâb-ı Hak, gözlerimizi ve gönüllerimizi Nûr-i Muhammedî ile nurlandırsın! O Peygamberler Sultânı’na ümmet olma şerefinin şükrünü lâyıkıyla îfâ edebilmeyi cümlemize nasîb eylesin. Asrımızı ve neslimizi O Peygamberler Goncası’nın rûhâniyet dolu râyihasıyla feyizlendirsin. Zât-ı ilâhîsine sâlih bir kul, Habîb-i Edîb’ine lâyık bir ümmet olabilmemizi ihsân eylesin! Âmîn…

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları, 2011