İmam-hatipli Olmanın Farkı

Çocuk Eğitimi

İmam-Hatipler çocuklarımıza din ağırlıklı genel lise tahsili vermektedirler. Burada Allah’ın emirlerini öğrenip hayatını ona göre tanzim eden, Allah’tan korkmayı hayat felsefesi haline getiren bu insanlardan ülkemize ancak faide gelir.

Çocuklarımızın, tahsilleri hususunda İmam- Hatip Liselerini tercih etmeliyiz. Burada yetişen gençler manevi bir hava içinde ilim ve itikad bakımından kuvvetli oldukları için, hangi fakülteye girerlerse girsinler muvaffak oluyorlar, hiç sınıfta kalmadan yüksek tahsillerini yüksek puanlarla, halk çocuğu tevazuu ile dünyevi ve uhrevi ilimlerle mücehhez olarak ikmal ediyorlar.

Yatılı bazı okullarda, çok çeşitli leziz yemek verildiği öne sürülerek dar görüşlü bazı kimseler tek bu hususu ölçü aldıkları için evlâdlarını oralara veriyorlar. Böyle yetişen gençler kendilerinin imtiyazlı bir zümreden oldukları kanaatine sahib oluyorlar. Büyüdükleri zaman halk seviyesine inip onlarla ülfet edemiyorlar, kaynaşamıyorlar, seve- miyorlar ve sevilemiyorlar.

Halbuki İmam Gazâlî hazretleri bu görüşün tersine olarak “Çocuğun dili açılmaya başlayınca ilk sözü Allah olmalıdır. Bunu çocuğa sık sık tekrar ettirmelidir. Çocuğu süslü elbiseler giymeye, tatlı yemeklere alıştır- mamalıdır. Sonra bunlardan ayrılmaz. Ömrünü böylece geçirmeye sarfeder. Çok yemeyi de gözünde ayıp göstermeli. Hatta ara sıra sırf ekmek yedirmeli. Hatta onları terbiye bakımından leziz yemeklere alışan çocuklarla görüştürmemelidir” buyuruyorlar.

ÇOCUĞUMU ŞEREF VE İFTİHARLA İMAM-HARİPE GÖNDERİRDİM

Prof. Dr. Ayhan Songar Beyefendi diyor ki: “İmam-Hatib çıkışlı kaç tane hekimin ihtisas, doçentlik imtihanını yaptım ve profesörlük jürilerinde bulundum. Bu pırıl pırıl gençlerden bir tanesi geçende bulduğu bir cerrahî metodla dünya çapında haklı bir şöhrete kavuştu.

Bugün hayatımı yeniden yaşasa idim, lise tahsilimi İmam-Hatip okulunda yapar, çocuğumu şerefle, iftiharla o okula gönderirdim.

Bu okullar çocuklarımıza din ağırlıklı genel lise tahsili vermektedirler. Ve geçtiğimiz yıllar göstermiştir ki ondan sonraki meslek seçimlerin de İmam-Hatip mezunları daima en başarılı kimseler olmuşlardır. Meslek olarak İmam-Hatiblik başka, böyle bir okulu bitirmek ve sonra istediği mesleğin tahsiline devam etmek başka.

Ben bir vatandaş olarak bir takım duygularımı dile getirmek ve okuyucularımın bazı tereddütlerine tercüman olmak istedim. Burada Allah’ın emirlerini öğrenip hayatını ona göre tanzim eden, Allah’tan korkmayı hayat felsefesi haline getiren bu insanlardan ülkemize ancak faide gelir. Siz bakmayın koparılan yaygaralara.

Sonra unutmayın ki bu dinin sahibi bizzat Allah’dır. Ve onun hükmüne karşı gelmeye kimsenin gücü yetmez. “La galibe illallah... Allah’dan başka galib yoktur”.

Kaynak: Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları