İki Dünya Saadetine Kavuşabilmenin Yolu

Kaza ve Kadere İman

Dünyada gönül huzûru ve âhirette ebedî saâdete kavuşabilmek, ilâhî azameti idrâk edip tevekkül ve teslîmiyet göstererek, ilâhî taksîme râzı olmakla mümkündür.

Allâh’ın emrine itaat, teslîmiyet ve rızâ hâlinde olan kalpler; birer hikmet, hayır ve feyz menbaı olurlar. Hakk’a kâmil mânâda teslîmiyet, tevekkül ve itaat ise, îman lezzetiyle dolu bir gönül sâhibi olmaya bağlıdır. Ancak bu muhabbetle gönlün seviye kaydetmesi netîcesindedir ki insan, bütün varlığıyla Rabbine yönelir, dünyâ ve dünyâdakilerden kalben müstağnî kalır.

FENÂFİLLAH MERTEBESİNE KAVUŞABİLMENİN SIRRI

Kulun Allâh’a teslîmiyeti, Allâh hakkındaki bilgisi ve O’na olan îmânı nisbetindedir. Teslîmiyet, kulluğun özünü oluşturması bakımından, kalbin Allâh’a olan en mühim yönelişidir. Bu yöneliş îmanla başlar, mârifetullâh arttıkça o da artarak devâm eder. Mevlânâ -kuddise sirruh- fenâfillah mertebesine kavuşabilmenin sırrının, mutlak teslîmiyette olduğunu şu şekilde ifâde eder:

“Deniz suyu, kendisine bütünüyle teslim olan ölüyü başı üstünde taşır. Diri olan ve en ufak tereddüdü bulunan ise, denizin elinden nasıl sağ kurtulur? Aynı şekilde «Ölmeden evvel ölünüz!» sırrı ile beşerî sıfatlardan soyunarak ölürsen, esrar denizi seni başı üzerinde gezdirir.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

İKİ DÜNYA SAADETİNİ NASIL YAKALARIZ?

https://www.islamveihsan.com/iki-dunya-saadetini-nasil-yakalariz.html