İftitah Tekbiri Nedir?

Namaz

İftitah tekbiri ne demektir? İftitah tekbiri nasıl getirilir? Namazda iftitah tekbiri almanın hükmü.

Namaz kılan kişinin ayakta ve kendisinin işitebileceği kadar bir sesle “Allahu ekber” demesine “iftitah tekbiri” (Allâh’ı ta’zime başlama) veya “tahrime” denir. Bu tekbirle namaza girilmiş ve dış âlemle ilgi kesilmiş olur.

NAMAZDA İFTİTAH TEKBİRİ ALMANIN HÜKMÜ

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) tekbir alırken ellerini kulak hizasına kadar kaldırdığına dair rivâyetler bulunduğu gibi, tekbir alırken, rükûa eğilirken ve rükûdan doğrulurken omuz hizasına kadar kaldırdığına dair rivayetler de vardır. Hanefîler ilk rivayetleri esas almışken, Şâfi ve Hanbelîler “omuz hizası” uygulamasına dayanmışlardır.[1]

Tekbir, gücü yetenler için Arapça alınır. Başka dilde olmaz. Arkasındaki cemaate duyurabilmesi için imamın tekbiri açıktan alması müstehaptır. Dilsiz veya başka dilde tekbir getirmekten âciz olan kimseden, tekbir getirme farîzası düşer.

İmama uymak üzere alınan iftitah tekbirinin tamamının ayakta alınması gerekir. Ayakta iken tekbir alıp, rükûda bulunan imama uymakla o rekâta yetişilmiş olur.

İmam Ebû Hanîfe’ye göre, Arapça dışında bir dilde tekbir getirmek de yeterlidir. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Temizlenen, Rabb’inin adını anıp namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa ermiştir.”[2] Bu kişi de Allâh’ı anmıştır. Ebû Yûsuf, İmam Muhammed ve İmam Şâfiî (r. anhüm)’ye göre ise, bir kimse ancak, Arapça okuyuşu güzel yapamaması durumunda başka dilde tekbir getirebilir. Eğer Arapça’yı güzel telaffuz edebiliyorsa, başka dilde tekbir alması yeterli olmaz. Çünkü Rasûlüllah (s.a.v.) “Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi namaz kılınız.” buyurmuştur.[3]

Dipnotlar:

[1] bk. Buhârî, Amel fi’s-Salât, 316, Mevâkît, 24; Müslim, Salât, 21-26, Mesâcid, 225; Ebû Dâvûd, Salât, 115, 116, 178, 181; Tirmizî, Salât, 63, 76, 110; İbn Mâce, İkâme, 115. [2] A’lâ, 87/14, 15. [3] Buhârî, Ezân, 18, Edeb, 27, Ahad, 1.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları, Erkam Yayınları