Hz. Fatıma’nın (r.a.) Peygamberimizin Kabri Başında Okuduğu Şiir

PEYGAMBERİMİZ

Cennet hanımlarının efendisi olan Hz. Fâtıma’nın (r.a.), muhterem babasının kabr-i şerîfinden bir avuç toprak alarak koklayıp gözlerine sürdükten sonra okuduğu şiir...

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem’e muhabbet, mâsivâdan herhangi bir varlığa temâyüldeki tehlikelerden münezzehtir. Buna göre Hazret-i Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem’i kalbin bütün muhabbet gücü ile sevmek zarurîdir. Bu muhabbete örnek bir zirve teşkil eden Hazret-i Fâtıma radıyallâhu anhâ Vâlidemiz’in de Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in ukbâya irtihâlinden sonra yüzünün güldüğünü gören olmamıştı.[1]

HZ. FATIMA’NIN (R.A.) PEYGAMBERİMİZİN KABRİ BAŞINDA OKUDUĞU ŞİİR

Cennet hanımlarının efendisi olan Hazret-i Fâtıma, muhterem babasının kabr-i şerîfinden bir avuç toprak alarak koklayıp gözlerine sürdükten sonra şu mısrâları söylemiştir:

مَاذَا عَلٰى مَنْ شَمَّ تُرْبَةَ أَحْمَدٍ أَلَّا يَشُمَّ مَدَى الزَّمَانِ غَوَالِيَا صُبَّتْ عَلَىَّ مَصَائِبٌ لَوْ أَنَّهَا صُبَّتْ عَلَى الْأَيَّامِ صِرْنَ لَيَالِيَا

“Hazret-i Ahmed sallâllâhu aleyhi ve sellem’in toprağını koklayanın hâli ne mi olur? Ömür boyu çok pahalı ve güzel kokular koklamamak! (Zira buna ihtiyacı kalmaz.)

Pek muhterem babacığımın ukbâ âlemini teşrifleri ile benim üzerime öyle musîbetler döküldü ki, şayet bu musîbetler gündüzlerin üzerine dökülseydi, o nurlu gündüzler simsiyah gece kesilirlerdi.”[2]

Dipnotlar:

[1] İbn-i Sa‘d, II, 312; Kâmil Mîras, Tecrîd Tercemesi, XI, 25-26. [2] İbnü’l-Cevzî, el-Vefâ, II, 803, 813, İbn-i Seyyid, II, 451; Kastalânî, II, 501; Diyârbekrî, II, 173.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muhabbetteki Sır, Erkam Yayınları