Hizmet Nimettir

Hizmet

Cenab-ı Rahman’ın sunduğu hizmet sahası öylesine geniştir ki, her fıtrat, bu hizmet dairesi içerisinde kendisine yer bulur. Ecrin kaynağı, hizmetin şekli değil, niyetin şeklidir.

Elbette ki hizmetler muhteliftir. Allâh rızâsı için yapılan gayretlerin tamâmı, hizmet dâiresi içine girer. Mühim olan; gerek maddî ve gerekse mânevî olarak gönüllerin, liyâkat, istîdâd ve iktidarları ölçüsünde bir hizmeti gerçekleştirmesidir. Zîrâ Allâh Teâlâ, herkese bir hizmet takdir etmiş, onu yaratılışına göre bir işe lâyık kılmış ve bunun için maddî-mânevî gerekli imkânları da bahşetmiştir.

HİZMET NİMETTİR

Farkında olsak da olmasak da aslında hepimizin aradığı, rûhumuzun selâ­meti, yâni huzur ve sükûna kavuşmasıdır. Bu da Hakk’a ibâdet vecdiyle îfâ edilen hizmetlerle elde edilebilecek derûnî bir hazînedir. Bu sebeple hizmet rûh ve şuu­runa sâhip bir mümin, her hâlükârda hizmet vâsıta ve fırsatları bulmasını bilir. Allâh rızâsı için yaptığı fedâkârlıklarda, dünyevî menfaatler peşinde koşanların gösterdiği gayret ve hırstan daha fazla gayretli ve azimli olur.

Bütün bu hizmetleri îfâ husûsunda Merhum Mûsâ Efendi -kuddise sirruh-, Ali Râmitenî Hazretleri’nin şu ifâdelerini sık sık tekrarlardı:

“Minnetle (başa kakmak sûretiyle) hizmet eden çoktur. Ancak hizmeti nîmet bilenler ise pek azdır. Siz hizmette bulunma fırsatını ele geçirmiş olmayı nîmet bilir ve hizmet ettiklerinize minnettar kalırsanız, herkes sizden memnûn olur ve şikâyetçiniz azalır...”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Vakıf İnfak Hizmet