Her Ramazan'ı Son Ramazan'ın Bil

RAMAZAN ÖZEL

Hüdâyî Hazretleri Ramazan ayının önemi ve fazileti nasıl anlatıyor? Ramazan ayını nasıl bilmeli ve idrak etmeliyiz? Âmir bin Abdikays'ın (r.a) gözyaşı dökmesine sebep olan hadise nedir?

Hüdâyî Hazretleri buyurur:

“Bu mübârek ayda Cenâb-ı Hakkʼın emirlerine itaatkâr olan, tâat ve ibadetini artıra, gayret ede. Âsî ve günahkâr olan da, geçen günah, cürüm ve isyânına nedâmetle pişmanlıkta ola. Bir daha etmemek kas­tında ola.

Heyhât, bu günlere ve bu gecelere bir daha ereceğine hüküm yok ya! Elinde bir berat var mıdır ki, bir sonrakine de yetişebile? Ya ne eyleye? Her Ramazan «son Ramazanʼımdır» ve her namaz «son namazımdır» diye Hakkʼa yönelmiş ola. «En son dönüşüm Sanadır.» diyerek ibadete vâsıl ola…” (Aziz Mahmud Hüdâyî, a.g.e., 18. Sohbet.)

Ramazân-ı Şerîf, ömür takvimi üzerinde ciddî bir tefekkür vesîlesidir. Düşünmeliyiz ki, geçen Ramazan ayında aramızda olan nice eş-dost, akraba; bu Ramazân-ı Şerîf’te berzah âlemindeler. Onların artık bir Ramazân-ı Şerîfʼi daha ihyâ edebilme imkânları kalmadı. Geçen Ramazan, onların son Ramazan’ıydı. Biz de önümüzdeki senenin Ramazan ayında olacak mıyız, meçhul! Bir sonraki Ramazanʼa erişmeye hiçbir teminâtımız yok.

Nasıl ki Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, her namazı “son namaz” şuuruyla kılmamızı tavsiye buyuruyorsa, biz de idrâk etmekte olduğumuz bu mübârek ayı, belki de son Ramazan’ımız olabileceği şuuruyla değerlendirelim. Bu muhteşem mânevî hazinenin en küçük bir kırıntısını dahî zâyî etmekten titizlikle sakınarak her ânını en güzel şekilde ihyâ etmeye çalışalım.

Yine bu gufrân ayının kadrini-kıymetini bilip ondan tertemiz çıkmak için gayret gösterelim. Ömrümüzün kalan kısmını, geçen kısmından daha hayırlı kılabilmek için, yapabileceğimiz hiçbir sâlih ameli ertelemeyelim, derhâl îfâ edelim.

Zira hayat senedinin vâdesi meçhul. Ve bu nîmet bir defaya mahsus; ne tekrarı var, ne de telâfisi…

Tâbiînden Âmir bin Abdikays -rahmetullâhi aleyh-, ölümü yaklaşınca ağlamaya başlamıştı. Niçin ağladığı sorulunca şu cevâbı verdi:

“–Ne ölüm korkusu ne de dünya hırsıyla ağlıyorum. Lâkin; sıcak günlerde oruç tutmaktan ve geceleri ibadete kalkmaktan mahrum kalacağım diye ağlıyorum.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2022 – Nisan, Sayı: 434