Hedy Kurbanı Çeşitleri

Hac

Hedy kurbanı çeşitleri nelerdir?

Hedy kurbanı beş çeşittir:

1. Nafile hedyi: Hac ve umre yapanın, zorunlu olmadığı halde kendi isteği ile kestiği kurbandır.

2. Şükür kurbanı: Temettu’ veya kıran haccı yapanın kesmesi vâcip olan hedy kurbanıdır. Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyurulur: “Kim hac günlerine kadar umreden yararlanmak isterse, kolayına gelen kurban kesmesi gerekir.”[1] Hanefîlere göre bu kurban, bir yılın hac mevsiminde umre ile hac ibadetinin birlikte yapılmasından dolayı bir “şükür kurbanı (dem-i şükrân)” sayılırken, Şâfiî mezhebine göre, temettu’ haccında hac için ihrama mîkâtta girilmeyip Mekke’de girilmesinden dolayı; kıran haccında ise, umre ve haccın tek ihram ile yapılmasından doğan eksikliğin giderilmesi için bir çeşit “ceza kurbanı (dem-i cübrân)” olarak değerlendirilir.

3. Ceza hedyi: Hac veya umrenin vâciplerinden birisinin terki, vaktinde yapılmaması veya ihram yasaklarına uyulmaması durumunda kesilmesi gereken kurbanlardır. Âyette şöyle buyurulur: “Sizden kim hasta olur veya başında bir rahatsızlık bulunursa tıraş olabilir. Ve bunun için oruç tutmak veya sadaka vermek yahut da kurban kesmek suretiyle fidye versin.” [2]

4. Hacdan engellenme (ihsar) hedyi: Hac veya umre yapmak üzere ihrama girdikten sonra, ortaya çıkan; düşmanın engellemesi, savaş yüzünden yolların kapanması, hastalık, parasız kalmak, kadının yanındaki mahreminin ölmesi gibi hac yolculuğuna devam etmeyi ve dolayısıyla tavaf ve vakfeyi önleyen bir engelle karşılaşan kimsenin ihramdan çıkmak için kesmesi gereken kurbandır. Şâfiîler’e göre ihsar durumu, yalnız düşmanın engellemesi ile meydana gelebilir. Âyette şöyle buyurulur:

“Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer hacdan engellenmiş olursanız, size gücünüzün yettiği bir kurban gerekir. Kurban, kesileceği yere ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.” [3]

5. Adak hedyi: Harem bölgesinde kesilmek üzere adanan kurbanlardır. Vâcip olması adanması yüzündendir. Kur’an’da hacca gelenlerden söz edilirken şöyle buyurulur: “Sonra kirlerinden arınsınlar. Adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atîk’i (Kâbe) tavaf etsinler.” [4]

Dipnotlar:

[1] Bakara, 2/196. [2] Bakara, 2/196. [3] Bakara, 2/196. [4] Hac, 22/29.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları