Hazret-i Hârise'nin Muhteşem Fedâkârlığı

PEYGAMBERİMİZ

Hazret-i Ali -radıyallahu anh- ile Hazret-i Fâtıma -radıyallahu anha- evlendiklerinde, Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ali’ye: “–Bir ev ara!” buyurdular.

Hazret-i Ali -radıyallahu anh- ev aradı ve Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in hânesinden biraz uzak bir yerde bulabildi. Âilesini oraya yerleştirdi. Bir müddet sonra Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- yanlarına varıp kızına:

“–Sizi yakınımda bir yere taşımak istiyorum.” buyurdular.

Hazret-i Fâtıma -radıyallahu anha-:

“–Hârise bin Nûman -radıyallahu anh- ile konuşsanız da biraz ileri taşınıp bize Sizʼin yanınızda bir yer açsa!” dedi.

Âlemlerin Efendisi -sallâllahu aleyhi ve sellem-:

“–Hârise bizim için daha önce de yerini değiştirmişti. Artık ona bir şey söylemekten hayâ ediyorum!” buyurdular.

"BEN VE MALIM ALLAH VE RASÛLÜ'NE ÂİDİZ"

Bu durum Hârise’nin kulağına ulaştığında, derhâl evini taşıdıktan sonra koşarak Nebiyy-i Ekrem -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in huzûruna çıktı ve şu muhteşem sözü söyledi:

“–Yâ Rasûlâllah! Fâtıma’yı yakınınıza taşımak istediğinizi duydum. İşte evlerim! Onlar Benî Neccâr evleri içinde Sizʼe en yakın olanlardır. Şüphesiz ben ve malım, Allah ve Rasûlʼüne âidiz. Vallâhi yâ Rasûlâllah, benden aldığın mal, benim için, yanımda bıraktığın maldan çok daha sevimlidir.

Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, onun bu samîmiyetini tasdik ederek:

“–Doğru söylüyorsun, Allah sana bereketini ihsân buyursun, seni bereketli kılsın!” buyurdular.

Daha sonra Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ali ile kızı Fâtıma’yı Hârise’nin odalarından kendisine en yakın olanına taşıdılar. (İbn-i Sa‘d, VIII, 22-23)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönüller Sultanı Efendimiz'e Muhabbet, Erkam Yayınları