Hazret-i Âdem ve Havvâ’nın Cennetten Çıkarılması

Peygamberler Tarihi

Hazret-i Âdem ve Havvâ (a.s) cennetten neden çıkarıldı. Ayetlerle kısaca Hazret-i Âdem ve Havvâ’nın (a.s) cennetten çıkarılması...

Allah Teâlâ’nın kullarını imtihan etmesi, Hazret-i Âdem’in yaratılmasıyla başlamıştır. İlk olarak Hazret-i Âdem’e secde emri ile melekler imtihan edilmiş oldu. Bütün melekler bu imtihânı kazandılar. Çünkü onlarda nefsânî temâyüller mevcut değildi. Şeytan ise secde emrine karşı isyan ederek imtihanı kaybetti. Çünkü o, kendisinde "nefs" bulunan cinnîler tâifesindendi.

HAZRET-İ ÂDEM VE HAVVÂ’NIN CENNETTEN ÇIKARILMASI

Cenâb-ı Hak, Hazret-i Âdem ve eşi Havvâ’yı İblis’le imtihâna tâbî tuttu. Bu imtihanın gerçekleşmesi için de İblis’e fırsat verdi.  Allah -celle celâluhu- cennetteki bir ağacın meyvesine yaklaşmayı Hazret-i Âdem ve Hazret-i Havvâ’ya yasaklamıştı. İnsanı Allah’ın emrine tâbî olmasını engellemeye çalışan nefis, insanla ilk mücâdelesine şeytanın vesvesesiyle cennette başladı. Şeytanın arzu ve isteklerini, Hazret-i Havvâ’yı vâsıta kılmak suretiyle Hazret-i Âdem’e kabul ettirmeye çalıştı. Şeytan ise, vazîfesi gereği her ikisini de kandırabilmek için türlü hîleler yapmaktaydı:

 "Derken şeytan, kapalı olan ayıp yerlerini birbirine göstermek için onlara vesvese verdi. Rabbiniz size bu ağacı: ‘Meleklerden olursunuz veya (cennette) ebedî kalanlardan’ olursunuz diye yasakladı. dedi." (Â’râf, 20)

"Ve onlara: ‘Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim...’ diye yemîn etti." (Â’râf, 21)

"Böylece onları hîle ile aldattı. (Onlar) ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rabbleri onlara: ‘Ben size o ağacı yasaklamadım mı? Ve şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi?’ diye nidâ etti." (Â’râf, 22)

 Hazret-i Âdem ve Havvâ’nın yasak meyveye yaklaşması, onların nefs imtihanı ile karşı karşıya bulunmaları sebebiyledir. Şeytanın kendilerinden âdetâ öç almak için yapmış olduğu hîleye kanan Hazret-i Âdem ile eşi Hazret-i Havvâ, bu aldanıştan sonra büyük bir pişmanlıkla hemen İblis’i terkettiler ve meleklerin yollarını tercîh ederek tevbe ettiler:

"Dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik.. Eğer sen bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyân edenlerden oluruz." (Â’râf, 23)

Allah Teâlâ, tevbe etmeleri sebebiyle onların kendilerine ve nesillerine kurtuluş yolunu şöyle göstermiştir:

"Ey Âdem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek bir giysi, süslenecek bir elbise yarattık. Takvâ elbisesi... İşte o daha hayırlıdır..." (Â’râf, 26)

"Ey Âdem oğulları! Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana ve babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın!..." (Â’râf, 27)

 Bu âyetlerde, insanın ayıplarını ve eksiklerini örtmede bilinen giysilerin yeterli olmadığına, esas elbisenin kalbi ve gönlü menfî duygu ve düşüncelerden koruyan ve kulun Allah’a karşı mesuliyetini idrak etmesini sağlayan bir "takvâ elbisesi"ni kuşanması gerektiğine işâret edilmektedir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş/ Nebiler Silsilesi - 1