Hakîkate Ulaşmanın Yolu

TEFEKKÜR

Bir insan hakikate nasıl ulaşabilir?

Her sır, hikmet ve hakîkat Kur’ân’da gizli, her saâdet îmânda zâhirdir. Bu uçsuz bucaksız âlem de gösterir ki; Cenâb-ı Hak, dilerse zerrede ummânı, dilerse ummanda zerreyi gizli kılar veya âşikâr eder.

Bu hakîkatlere istinâden Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurur:

“Bir gün bende Allâh Teâlâ’nın nûrunu insanlarda göreyim diye bir arzu uyandı. Sanki denizi damlada, Güneş’i ise zerrede görmek istiyordum…”

Bir bakıma hakîkate ulaşma arzu ve iştiyâkını ve hakîkatteki derinliği ifâde eden bu beyânın da ortaya koyduğu gerçek, insanoğlunu zirvelere götürecek en büyük vâsıtanın, hakîkati tefekkür olduğudur. Zîrâ, hakîkate ulaşmanın yegâne vâsıtası, tâbir câizse şah damarı, tefekkür ve tecessüstür.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yayınları