Hadisin Bölümleri Nelerdir?

Hadis

Herhangi bir hadisi inceleyecek olursak, onun ilk bakışta iki bölümden meydana geldiğini görürüz. Sened ve metin adı verilen bu bölümleri sırasıyla görelim.

1- SENED

Bir hadis terimi olarak sened, hadisin ilk kaynağına ulaşıncaya kadar takip ettiği yoldur. Başka bir deyişle sened, kaynağına kadar hadisi nakledenlerin isimlerinin sırayla yer aldığı kısımdır. Mesela;

Bize Adem b. Ebî İyas hadis olarak söyledi. (O dedi ki); bize Şu’be, Abdullah b. Ebî Sefer ve İsmail’den, onlar da Şa’bî’den, Şa’bî Abdullah b. Amr’dan, o da Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den hadis olarak nakletti: Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Müslüman, müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimse, muhacir de Allah’ın yasak ettiği şeylerden hicret eden kimsedir.” [1]

Bu hadiste, Adem b. Ebî İyas, Şu'be, Abdullah b. Ebî Sefer, İsmail, Şa'bî, Abdullah b. Amr’a kadar olan kısım sened bölümü; ... اَلْمُسْلِمُ kelimesinden itibaren sonuna kadar da metin bölümüdür.

Hadisle ilgili bir diğer kavram isnad kavramıdır. Bir hadisi başkasına nakleden kimse, onu kimden aldığını veya duyduğunu, aldığı kimsenin de kimden almış olduğunu belirten أخبرنا ، (bize haber verdi) حدّثنا  (bize söyledi) عن،  (…den) gibi lafızlar kullanır. Böylece hadisin ilk kaynağı olan Hazreti Peygamber’e ulaşıncaya kadar kesintisiz bir nakil zinciri kurulur.  İşte buna isnad adı verilir. İsnad zincirinde bir kopukluk olursa hadis zayıf ve kusurlu sayılır. Bu açıdan hadis ilminde isnadın önemi büyüktür. Nitekim tâbii âlimlerinden Muhammed b.Sirin “isnad dindendir. Dininizi kimden aldığınıza dikat edin”demiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı üzere sened ve isnad arasında şöyle bir fark olduğu söylenebilir: Sened, hadiste râvî zincirinin olduğu bölümün adıdır. İsnad ise râvîlerin hadisi kimden aldıklarını belirtmelerine denir. Başka bir deyişle isnad, sözün râvîler vasıtası ile ilk sahibine dayandırılmasıdır.

Hadisçiler bir hadisi çeşitli senedlerle naklederler. Bu senedler sağlamlık bakımından eşit seviyede olmayabilir. Bunu belirtmek için hadisçilerin sık sık "bu hadis şu senedle sahihtir, bu tarikle illetlidir (kusurludur)" gibi ifadeler kullandıkları görülür.

Hadis âlimlerinin birçoğu hadisin doğruluğunu anlamak için ilk önce senede bakmışlardır. Eğer senedi teşkil eden râvîler dürüst ve güvenilir kimseler ise ve hadis metninde de belirgin bir kusur yoksa o hadis sahih kabul edilir. Bu yüzden hadisin senedi çok önemlidir.

2- METİN

Metin râviler zincirinden sonra gelen, Hazreti Peygamberimizin sözünün yer aldığı kısımdır. Metin, hadisin en önemli ve esas kısmıdır. Sened ise hadisi doğru olarak nakletmeye yarayan bir vasıtadır. Metne örnek:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İmama tabi olunması gerekir. O tekbir aldığında siz de tekbir alın, rükua vardığında siz de rükü edin. O semiallahu limen hamideh (Allah kendisine hamdedeni işitir) deyince, Allahümme Rabbena leke'l-hamd (Ey Rabbımız, övgü Sana mahsustur) deyin. O secde ettiğinde siz de secde edin. O secdeye varmadan secde etmeyin. Başını secdeden kaldırdığında siz de secdeden kaldırın. O kaldırmadan başınızı kaldırmayın. Namazda oturduğu zaman sizde hep beraber oturun." [2]

[1] Buhari, iman, I, 8

[2] Buhari, Salât,18