Hadis Nedir?

Hadisleri

Hadis nedir? Hadis ilmi nedir, kaça ayrılır? Hadis ilminin konusu nedir? Kur’an’dan sonra İslam’ın en önemli bilgi kaynağı nedir? İslam’da hadis ve sünnetin yeri...

Hadisin terim anlamı, Hz. Peygamber’in sözü, fiili, ashâbının yaptığını görüp de reddetmediği davranışlar (takrir) ve onun yaratılışı veya huyu ile ilgili her türlü bilgi demektir.

HADİS NE DEMEK?

Hadis, Hz. Peygamber’i dinleyen sahâbîden başlayarak onu rivâyet edenlerin adlarının yazılı olduğu sened  ile Hz. Peygamber’in söz, fiil veya takrîrinin yazıldığı  metin’den meydana gelir. Yani hadis deyince, sened ve metinden oluşan bir yazılı yapı anlaşılır. Ancak  Riyâzü’s-sâlihîn’de hadis metinlerinin kolay okunup öğrenilmesi için  sahâbî dışındaki râviler yâni sened kısmı müellif tarafından çıkarılmıştır.

HADİS İLMİ KAÇA AYRILIR?

Hadis İlmi iki ana bölüme ayrılır:

  • Rivâyetü’l-hadîs ilmi: Hz.Peygamber’in sözü, fiili,takriri, halleri ve bunların rivayet ve zabt edilişi ile alâkalı bir bilim dalıdır. Hadis metinlerini ihtiva eden kitaplar, bu dala ait kaynaklardır. Bu ilim dalı “hadis naklinde hatadan uzak kalma” temeli üzerinde yapılmış çalışmaları yansıtır.
  • Dirâyetü’l-hadîs ilmi: Hadis Istılahları İlmi diye de anılır. Hadisin yapısını meydana getiren sened ve metni anlamaya imkân veren birtakım kaideler ilmidir. Bu kaideler yardımıyla bir hadisi kabul veya reddetmek mümkün olur. Hadis usûlü ile ilgili eserler bu ilmin kaynaklarıdır.

Bu ilmin hedefi, Hz. Peygamber’in hadislerini başka sözlerle karıştırılmaktan, değiştirilmekten, bozulmaktan ve iftiraya uğramaktan ilmî yollarla korumaktır. Hz. Peygamber’e nisbet edilen sözün gerçekten ona ait olup olmadığı bu ilmin kurallarıyla anlaşılır.

HADİS İLMİNİN AMACI

Hadis ilminin gayesi, rivayetlerin sahih ve doğru olanlarını sahih ve doğru  olmayanlarından ayırmaktır. Bir başka ifade ile Hz. Peygamber’in söylemediği bir sözü ona söyletmemek, yapmadığı bir işi ona yaptırmamak, yani sünneti aslî berraklığı içinde korumaktır.

Her iki  dalıyla birlikte hadis ilminin gelişmesi, “Hz. Peygamber’e yalan isnad etmeme dikkati” ve “tebliğ görevi”nin yerine getirilmesi sâyesinde gerçekleşmiştir. Bu konuda ilk ve en değerli gayret,  sevgili Peygamberimiz’in en hayırlı nesil olarak takdir ve takdim buyurduğu ashâb-ı kirâm’a aittir.  Rivayetü’l-hadîs ilminin kurucuları oldukları gibi, dirâyetü’l-hadîs ilminin temellerini atanlar da onlardır. Allah kendilerinden razı olsun.

Ashâb, sahâbî kelimesinin çoğuludur. Sahâbî, Müslüman olarak Hz. Peygamber’i gören ve o iman üzere ölen kimseye denir. Herhangi bir  sahâbî ile görüşme imkânı bulan kimseye de tâbiî adı verilir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları