Güzel Ahlakın Önemi Nedir?

İHSAN

İslam’da güzel ahlâkın ehemmiyeti nedir? Güzel ahlâkın dinimizdeki yeri ve önemi.

Cenâb-ı Hak; dînini tebliğ ve temsil edecek elçilerini en sâlih, en temiz, en güzel ahlâklı, en kâmil şahsiyete sahip insanlar arasından seçmiş ve onları husûsî terbiyesi ile kemâle erdirmiştir. Nitekim Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz:

“Beni Rabbim terbiye etti, terbiyemi de pek güzel kıldı.” buyurmuşlardır. (Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 12)

Demek ki hak din İslâm, en güzel ve en muhteşem bir ahlâk üzerine binâ edilmiştir.

PEYGAMBERİMİZİN GÜZEL AHLAKI

Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, nübüvvetten önceki kırk yıllık ömrü boyunca muhteşem ahlâkını toplumda tescil ettirmişti. Müşrikler; şirk, dalâlet ve bâtılda oldukları hâlde, dâimâ Fahr-i Kâinat Efendimiz’in ahlâkını tasdik hâlinde oldular.

Ebû Cehil bile O’na:

“–Sen yalan söylüyorsun!” diyemedi. Bunun yerine:

“−Biz Sana yalancısın demiyoruz. İçimizde en doğru insan Sen’sin. Fakat Sana bu haberleri getirenler Sen’i kandırıyor. Biz Sen’in getirdiğini istemiyoruz.” diyebildi. (Bkz. Vâhidî, s. 149)

Bu hakîkat, âyet-i kerîmede şöyle bildirilmektedir:

“Onların söylediği sözlerin Sen’i hakîkaten üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar Sen’i yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler, açıkça Allâh’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.” (el-En‘âm, 33)

Kırk senelik bu ahlâk üzerine, nübüvvetle beraber evvelâ akâid geldi, tevhîd inşâ edildi. Bu sahih îman kalplerde güçlendikten sonra da, bunun üzerine ibadet ve ahkâm geldi, hukuk tesis edildi.

Asr-ı saâdette olduğu gibi, her ferdin şahsiyet inşâsında da bu tedricî akıştan ders ve ibret almak gereklidir. Mükemmel bir mü’min şahsiyeti; sahih îman, sâlih amel ve nezih bir muâmelât ile inşâ olmaktadır.

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz;

“Kişi sevdiğiyle beraberdir.” buyuruyor. (Buhârî, Edeb, 96)

Buradan hareketle, bir müslüman için ilk vazife; Rasûlullah Efendimiz’in ahlâkıyla ahlâklanmaktır. O’nunla hissiyat beraberliği, fikriyat beraberliği, hâl beraberliği, amel beraberliği, istikâmet beraberliği içinde olmaya gayret göstermektir.

Nasıl ki bir binanın temelinin sağlam atılması zarûrî ise insan şahsiyetinde de temel, Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in tâlim buyurduğu “güzel ahlâk”tır.

Dolayısıyla bir mü’min dâimâ Allah Rasûlü ile kalben irtibat hâlinde olmalıdır. “Peygamber Efendimiz şimdi yanımda olsaydı benim bu hâlime tebessüm eder miydi?” diyerek kendini hesaba çekmeli, davranışlarına çekidüzen vermelidir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İslam Tefekkür Ufku, Erkam Yayınları