Gökler Sürekli Genişliyor

İLİM

Cenâb-ı Hak, sağlam bir şekilde binâ ettiği semâyı dâimî sûrette genişlettiğini ifâde etmektedir.

Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Semâyı kendi ellerimizle (kuvvetle ve çok sağlam bir şekilde) Biz binâ ettik ve Biz onu elbette genişletmekteyiz.” (ez-Zâriyât, 47)

Âlimler, 1929 senesinde nebülözlerin bizim galaksimizden uzaklaştığını keşfettiler. Daha sonra bu keşiften hareketle kâinâtın devamlı genişlediği teorisini ortaya koydular. Yirminci yüzyılın bilimde en mühim dönüşümlerinden birini meydana getiren bu iddiâya göre, galaksiler uzaklıklarıyla orantılı olarak artan bir hızla birbirinden uzaklaşmaktadır.

Âlimler 1950 yılında, bu kanunu tatbik ederek galaksilerin uzaklaşma hızını hesapladılar. Bizden 10 milyon ışık yılı uzaktaki bir galaksi, saniyede 250 kilometre hızla bizden uzaklaşırken, 10 milyar ışık yılı uzaktaki bir galaksinin uzaklaşma hızı saniyede 250.000 kilometredir.

Genişliğinden bahsedilen kâinâtın, olduğu gibi kalmayıp daha da büyüyor olması, Allâh’ın azametini tam olarak idrâk etmemizin mümkün olmadığını göstermektedir.

YENİ BİR HAYAT BAŞLIYOR

Şâir, bunun gibi sayısız ilâhî azamet tabloları karşısındaki hayranlığını ne güzel ifâde eder:

Büyüksün İlâhî büyüksün büyük!

Büyüklük yanında kalır pek küçük!

(Ali Haydar Bey)

Bu muazzam kâinâtı devamlı genişletmekte olan Cenâb-ı Hak, nihâyet onu, bir kâtibin kâğıdı dürüp rulo yaptığı gibi tekrar dürecektir. Yine vakti geldiğinde yeri başka bir yere, gökleri de başka göklere çevirecektir. Bu ise yeni bir âlemin yaratılmasını ve yeni bir hayâtın başlamasını ifâde etmektedir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Tefekkür, Erkam Yayınları, 2013