Genetik Değişti Mertlik Bozuldu

DOSYALAR

GDO'lu ürünler, neden oldukları ileri sürülen; kanser, alerji, kısırlık, fizyolojik bozukluklar, bağımlılık, gen ve DNA yapısı bozuklukları gibi birçok hastalık nedeniyle, üzerinde hassasiyetle durulması gereken, ince elenip, sık dokunması gereken bir konu...

GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalara deniyor.  İlk kez 1973 yılında bir bakterinin bu yolla üretilmesiyle başlayan GDO, bu tarihten sonra hızla yaygınlaşarak; bilhassa gıda ve tıp alanında kendine uygulama alanı bulmuştur. Bu kapsamda ilk olarak "escherichia coli" bakterisinin genetiği değiştirilerek; tedavi amaçlı kullanılan insülin üreten bir tür üretilmiştir. Bir koyuna insan geni aktarılarak, koyun sütünde bir insan proteinin bulunmasının sağlanması isebu konudaki en önemli kilometre taşlarından birini teşkül etmiştir.

GDO'nun başlangıçtaki amacı her ne kadar kamu yararı ve halk sağlığına fayda olsa da zamanla bu saha; giderek kişisel çıkar  amaçlı istismar bir alanı haline gelmiştir. Bu tavrın yaygınlaşmasıyla da yapılan genetik değiştirmelerde çok büyük tehlike ve riskler başgöstermiştir. Bunların en başında; genetiği değiştirilmiş bitkilerin, toprak içinde bulunan doğal  hayata zarar verme ve böylece besin döngüsünü sona erdirme ihtimali geliyor... Bunun yanı sıra; GDO'lu ürünler çoğunlukla yeteri kadar besleyici değiller ve hazmı zor. Genetiği değiştirilmiş organizmaların toksik, alerjik, teratojenik (anne karnında maruz kalan bebekte görülen yapısal anomaliler) zararları olabileceği de blilimadamları taafından sıklıkla dile getiriliyor.

GİMDES

Her ne kadar bu konudaki gelişmelerin çoğu dünya kamuoyundan özenle gizlense de muhtellif devletlerin mali destek ve denetimindeki bazı bilim adamlarının, gen aktarımı yoluyla; şimdiye dek yeryüzünde görülmemiş yüzlerce yaratık meydana getirdikleri de bilinen bir gerçek. Bu durumsa; istenmeden de olsa (yeterince karlı değilse istenmeden karlı ise istenerek) insan türünü yok edecek bir mikroorganizma ya da bir türün geliştirilmesi endişesini de beraberinde getiriyor...

Helal gıda seltifikalama konusunda çalışan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalanma Araştırma Derneği (GİMDES) Başkanı Dr Hüseyin Kamil Büyüközer, genetiği değiştirilmiş organizmalara kesinlikle helal gıda seltifikası vermediklerini ve islami olarak GDO’nun helal olmadığını söylüyor. Büyüközer, “Peygamberimizin bir hadisi şerifi var. Öyle bir dönem gelecek ki fıtratı değiştirmeye çalışacaklar diye. İşte DNA’ları değiştiriyorlar, Allah’ın yarattığından farklı bir ürün yapmaya çalışıyorlar. Bu, İslam'a aykırıdır. GDO’lar doğal ürünlerin sistemini de bozuyor. Sadece İslam değil Musevilikve Hristiyanlık'ta da GDO’lu gıdalara dinen hoş bakılmıyor” diyor.

Kaynak: İslamveihsan