Gece İbâdetlerine Nasıl Kalkılır?

HAYATIMIZ

Geceler, tatlı ve yumuşak yatakları sırf Allah Teâlâ’nın rızâsı için terk ederek ilâhî huzûra yalnızca muhabbet ve aşk sebebiyle baş koyma zamanıdır. Dolayısıyla geceleyin herhangi bir farzıyyeti olmadığı hâlde kılınan namazların Allâh’a yakınlık bakımından ehemmiyeti büyüktür. Bu itibarla gönüllerde aşk ve muhabbet-i ilâhînin şiddeti ne kadarsa, gece namazına rağbet ve riâyet de o derecede olur.

Allah Rasûlü -sallâllahu aleyhi ve sellem-, geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Sordular:

“–Yâ Rasûlâllah! Allah Teâlâ, Fetih Sûresi’nde sizi tamamen bağışladığını bildirmiş olduğu hâlde niçin kendinizi bu kadar yoruyorsunuz?”

Buyurdular:

“–Şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî, Teheccüd, 6)

GECELERİ İHYA ETMEK

Geceleri ihyâ edebilmek, pek kolay olmadığından, bazı hususlara riâyet îcâb eder. Bu yolda lâzım gelen, gece ibâdeti iştiyâkı yanında, başta akşam yemeklerini mümkün mertebe çok hafif yemek ve erken yatmaktır. Nitekim:

“Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonra konuşup sohbet etmeyi yasaklardı.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 23)

Bunun, yâni erken yatıp yatmamanın istisnâsı, ancak Allah yolunda hizmet ve geceyi ihyâya mânî olmayacak istikâmette benzeri meşrû sebeplerdir. Bu incelik, gece namazına kalkmaktaki zorluğu bertaraf edebilmek ve uykuyla birlikte şeytanın ensemize attığı gaflet düğümlerini açabilmek bakımından dirâyetli ve azimli olabilmek içindir.

ŞEYTANIN ATTIĞI DÜĞÜMLER NASIL ÇÖZÜLÜR?

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Biriniz uyuduğu zaman şeytan, onun ense kısmına üç düğüm atar. Her düğüme de:

«Üzerine uzun bir gece var olsun (uyu)!» der. Uyanıp da Allâh’ın adını andığı zaman düğümlerin biri çözülür, abdest aldığında ikincisi çözülür, namaz kıldığında ise, düğümlerin hepsi çözülür. Böylece sabahleyin dinç ve neşeli olarak kalkar. Aksi hâlde (yâni bunları yapmazsa) tembel ve morali bozuk olarak kalkar.” (Buhârî, Teheccüd, 12)

GECE İBÂDETLERİNE NASIL KALKILIR?

Bir adam İbrahim bin Edhem Hazretlerine:

“–Gece ibâdetine kalkamıyorum, bana bir çâre öğret.” deyince İbrahim bin Edhem Hazretleri, ona şu cevâbı verir:

“–Gündüzleyin Allâh’a isyân etme; geceleri O seni huzûrunda durdurur. Geceleyin O’nun huzûrunda bulunmak, yüce bir şereftir. Günahkârlar bu şerefi hak edemezler!”

 Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Yolculuğu, Erkam Yayınları