Gaybı Ancak Allah Bilir

İMAN

Kulların hayatlarına dair hakikatlerin yazıldığı yer neresidir? Kader, gayb cümlesindendir. Gaybı ise ancak Allah bilir ne demekt? Gaybı nasıl anlamalıyız? Peygamberler ve veliler gaybı bilebilir mi? Cin suresi 25-27. ayetlerin verdiği mesaj nedir?

Cenâb-ı Hak, kullarının hayatlarına dair hakikatleri Levh-i Mahfuz’da yazmıştır. Kader, gayb cümlesindendir. Gaybı ise ancak Allah bilir.

Kur’ân-ı Kerim’de birçok âyet-i kerîmede, gaybı -Allah bildirmedikçe- Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in de bilemeyeceği tebârüz ettirilmiştir. Şu âyet-i kerîmeler, gaybın bir peygamber yahut velî tarafından da ancak Allâh’ın izin verdiği ölçüde ve izin verdiği kadarının (çok azının) bilinebileceğini ifade eder:

“De ki:

«–Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem!»

Gaybı bilen yalnız Allah’tır. O, hiç kimseye gayb bilgisini açık bir şekilde bildirmez.

Ancak bir peygamber olarak seçtiği müstesnâdır; (Ona gaybe dair bazı ilimleri açıklar ve bunlar mûcize olur). Çünkü Allah, peygamberin önünden ve ardından muhafız melekler tayin eder (de onu ve emânet edilen bilgiyi korurlar).” (el-Cin, 25-27)

Hazreti Yusuf (a.s) Örneği

Rahmeti sonsuz Cenâb-ı Hak; bazen rahmânî, sâdık rüyalar ile kullarına istikbâle dair bazı bilgiler verebilir.

Yûsuf -aleyhisselâm-; çocukluğunda, ömrünün sonunda nâil olacağı mazhariyeti rüyasında görmüştür. Yine onun zamanındaki Mısır kralı, rüyasında istikbalde yaşanacak kıtlık ve bolluk yılları hakkında îkāz edilmiştir. Bu rüyayı ancak Hazret-i Yûsuf hak üzere tabir edebilmiş ve kıtlık yıllarının kolay geçirilebilmesi için tedbirleri bizzat bu peygamber almıştır.

Ancak Peygamber Efendimiz’in bildirdiği üzere rüyalar da üç kısımdır:

  • Nefsin konuşmaları; yani günlük hâdiselerin tesiriyle, mânâsı ve tabiri olmayan karışık şeylerin görülmesi,
  • Şeytanın korkutmaları ki bunların tesiri altında kalmamak gerekir.
  • Rahmânî, sâdık rüyalar. (Bkz. Buhârî, Tâbîr, 26)

Hazreti İbrahim (a.s) Örneği

Hazret-i İbrahim dahî, oğlunu kurban etmekle alâkalı rüyasının hak olup olmadığını anlamak için, temkin ve ihtiyat göstermiş, ancak üçüncü defa görünce ilâhî bir emir olduğuna kanaat getirmiştir. Peygamberlerin rüyalarının, kendileri bakımından vahiy cümlesinden olduğunu da unutmamak gerekir.

Ezcümle;

Rüyanın rahmânî olup olmadığını tespit etmek ve sâdık bir rüya ise onu tabir etmek, ikisi de mânevî bakımdan ehil olan şahsiyetlerin yapabileceği bir iştir.

Bizim için esas olan, Kur’ân ve Sünnet’tir.

Yüce dînimiz İslâmiyet, son hak dindir.

Kur’ân-ı Kerim; Cenâb-ı Hakk’ın muhafaza etmeyi bizzat üzerine aldığı şekilde, bir harfi dahî değişmeden bizlere ulaşmıştır.

Dînimiz, sahâbe ve tâbiîn nesillerinin büyük ve fedâkârâne gayretleriyle tertemiz muhafaza edilerek gelecek nesillere intikal ettirilmiştir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2023 Ay: Eylül, Sayı: 223