Fakirler Dertlerini Onlara Açarlar

İnfak

Muhtâcın bize gelip de ihtiyacını arz etmesini, Hakk’ın bize husûsî bir lûtfu olarak telâkkî etmek ve bunu Hakk’a kulluk şerefi bilmek gerekir.

Hazret-i Mevlânâ ne güzel buyurmuştur:

“Yoksul kişi cömertlerin aynasıdır. Sakın aynaya karşı gönül kırıcı sözler söyleyerek onu buğulandırma.”

“Yoksul kişi nasıl cömertlik ve iyiliğe muhtaç ise, cömertlik ve iyilik de yoksul kişiye muhtaçtır. Güzeller, güzelliklerini seyretmek için nasıl tozsuz, passız, parlak bir ayna ararlarsa, cömertlik de yoksulları, zayıfları öylece aramaktadır.”

“Allâh’ın cömertlik tecellîsinin tezâhürü, fakirlerdir. O fakirler ki kerem sahiplerine mürâcaat ederler. Dertlerini onlara açarlar. Böylece hamiyetli zenginler için saâdet yollarını hazırlarlar.”

HAYIR İŞLEMEYE MUVAFFAK KILINAN KUL OLMAK

Şeyh Sâdî’nin, infâkı nîmet bilme hususundaki şu nasihati çok hikmetlidir:

“Seni hayır işlemeye muvaffak kıldığı için Allâh’a şükret. Zira Hak Teâlâ, seni lûtuf ve ihsânıyla boş bırakmadı. Seni, Hak yolunda vazifelendirdiği için sen Rabbine karşı minnettâr ol.”

Velhâsıl sabır tâliminin yapıldığı, ilâhî af ve mağfiretin tuğyân ettiği şu mübarek günlerde gönüllerimizi bütün mahlûkâta bir rahmet dergâhı eyleyelim. Cenâb-ı Hakk’ın bize ihsân ve ikrâmı olan bütün nîmetleri muhtaçlarla paylaşalım ki, memnun ve mesrur ettiğimiz gönüller, dünyada rûhâniyetimiz, âhirette imdâdımız, Cennetʼte de saâdetimiz olsun.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Şebnem Dergisi, Temmuz 2015, 125. Sayı.