“Ey İman Edenler! Sizden Biriniz Dinden Dönerse Bilsin ki” Ayeti

KUR’ÂNIMIZ

Dinden dönme ne demektir? “Ey iman edenler! Sizden biriniz dinden dönerse, şunu iyi bilsin ki Allah o şahsın yerine, kendisinin sevdiği ve kendisini seven insanlar getirir” ayetini nasıl anlamalıyız?

Dinden çıkma, dinden dönme ya da irtidad, bir insanın dininden ayrılmasıdır.

“SİZDEN BİRİNİZ DİNDEN DÖNERSE…”

Mâide sûresinin 54. ayetinde dinden dönenlerle ilgili olarak şöyle buyrulur:

“Ey iman edenler! Sizden biriniz dinden dönerse, şunu iyi bilsin ki Allah o şahsın yerine, kendisinin sevdiği ve kendisini seven insanlar getirir. Bunlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı zorlu kimselerdir.” (Mâide sûresi, 54)

Dinden dönme olaylarının üçü Hz. Peygamber zamanında, yedisi Hz. Ebûbekir devrinde, biri de Hz. Ömer’in hilâfetinde meydana gelmiştir.

Bunlardan Esvedü’l-Ansî, Müseylimetü’l-kezzâb ve Tulayha İbni Huveylid Resûlullah Efendimiz zamanında ortaya çıkarak peygamber olduklarını iddia etmişler; ilk ikisi Müslümanlar tarafından telef edilmiş, üçüncüsü ise tekrar İslâm’a dönerek kendisini kurtarmıştır. Hz. Ebûbekir devrinde dinden dönenlerin (irtidâd edenlerin) tamamı yok edilmiş, Hz. Ömer devrinde dinden dönen Cebele İbni Eyhem ise Bizans’a kaçıp canını kurtarmıştır.

Allah Teâlâ dinden dönenlere hitâben buyuruyor ki siz dinden dönmekle kimseye değil sadece kendinize zarar verirsiniz. Önce Müslümanlar eliyle belânızı bulursunuz. Sonra da Cenâb-ı Hak sizin yerinize, dünyada ve âhirette mutlu olmalarını istediği ve kendilerini çok sevdiği kullar getirir. Onlar da Allah Teâlâ’yı çok severler; O’na aslâ karşı gelmezler.

O bahtiyar insanların bir özelliği de mü’minlere karşı pek merhametli ve pek mütevâzi olmalarıdır. Fakat kâfirlere karşı pek onurlu ve çetindirler.

Bir başka özellikleri de Allah yolunda cihad etmeleri ve kimsenin sözüne, hâtırına, gönlüne bakmadan, haklarında yapılacak dedikodulara aldırmadan görevlerini yapmalarıdır.

İslâm’dan dönme olayları daha sonraki dönemlerde de meydana gelmiştir. Bugün misyonerlerin tesiriyle, az da olsa dininden dönenler görülmektedir. Muhtemelen bu olaylar yarın da görülecektir. Şüphesiz bu gibi olaylar, ebedî saâdeti yakalamışken onu elinden kaçıran ve kendisini ebedî bir karanlığa bırakan zavallılardan başkasına zarar vermez.

Onların yerine gelecek olan kalbleri şefkat dolu mü’minler, din kardeşlerine değer verirler. Onları severler. Onlar adına hiçbir fedakârlıktan kaçınmazlar. Böylece kardeşleriyle birlikte Allah’ın rızâsını kazanmaya çalışırlar.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları