Ehud Barak, Abd'de Yargılanacak!

GÜNDEM

Mavi Marmara gemisinde şehit edilen Furkan Doğan'ın ailesi, dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın cezalandırılması talebiyle California Bölge Mahkemesi'nde hukuk davası açtı.

İsrail ordusunun, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan ve 500'den fazla kişiyi taşıyan Mavi Marmara gemisine, uluslararası sularda saldırı düzenleyerek 10 kişiyi şehit etmesine ilişkin ABD'de de yasal süreç başlatıldı.

ABD vatandaşlığı da bulunan Furkan Doğan'ın ailesinin avukatları Dan Stormer ve Rodney Dixon, California Merkez Bölge Mahkemesi'ne başvurarak, dönemin Savunma Bakanı Ehud Barak'ın cezalandırılmasını istedi. Dava dilekçesinde İsrail Ordusu'nun uluslararası sularda yardım filosuna saldırarak 10 kişiyi öldürdüğü, çok sayıda kişiyi yaraladığı, alıkoyduğu ve işkence ettiği kaydedildi.

Gazze Özgürlük Filosu'na operasyon düzenlenmesini Savunma Bakanı olarak Ehud Barak'ın organize ettiği, talimat verdiği ve yönettiği vurgulanan dilekçede, Barak'ın ABD yasalarına göre suç sayılan "yargısız infaz, işkence, uluslararası terörizm" ve benzeri suçlardan cezalandırılması istendi.

Dilekçede California Merkez Bölge Mahkemesi'nin bu suçlar konusunda yetkili olduğu vurgulandı.

"KENDİSİNE DAVANIN BİLDİRİMİ YAPILDI"

Doğan Ailesinin Hukuk Danışmanı Hakan Camuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkeme tebliğini özel dedektiflerin Ehud Barak'a ulaştırdığını ve Barak'ın avukatlarının bir ay içinde kendileriyle irtibata geçmek zorunda olduklarını söyledi.

Barak'ın duruşmalara katılmaması durumunda mahkemenin kendisini gıyabında da yargılayabileceğini ifade eden Camuz, mahkemede jüri heyeti oluşturulacağını kaydetti. Camuz, Barak'a karşı "ceza davası" değil "hukuk davası" açtıklarını belirterek, mahkemenin Barak'ı tazminata mahkum edebileceğini dile getirdi.

MAVİ MARMARA BASKINI

2010 yılının mayıs ayında, İHH İnsani Yardım Vakfının da aralarında bulunduğu 6 uluslararası sivil toplum örgütü, Gazze'ye insani yardım götürmek için bir yardım filosu oluşturdu. 37 farklı ülkeden gelen 750 aktivisti taşıyan filo, 6 bin tonluk insani yardımı Gazze'ye ulaştırmayı hedefliyordu.

Ancak 31 Mayıs sabahı, Mavi Marmara gemisinin etrafı İsrail ordusuna ait 4 savaş firkateyni, 3 helikopter, 2 denizaltı ve 30 zodyak bot ile sarıldı. İsrail saldırısında 8'i Türkiye, biri ise hem Türkiye hem de ABD vatandaşı olan 9 silahsız insani yardım aktivisti şehit edilirken, 56 kişi ise ağır yaralandı. Saldırıda ağır yaralanan Süleyman Uğur Söylemez ise Ankara'da tedavi gördüğü hastanede, saldırıdan 4 yıl sonra hayatını kaybetti.

Mavi Marmara gemisindeki tüm aktivistler kendi rızaları dışında alıkonulmalarına rağmen, İsrail'e izinsiz girmekten tutuklandı. Beer-Sheva Hapishanesi’ne götürülen tüm aktivistlerin birbirleri ile haberleşmelerine ve dışarıya telefon etmelerine dahi izin verilmedi. Yoğun diplomatik temaslar sonrasında aktivistler 2 gün sonra serbest bırakıldı.

AÇILAN DAVALAR

Bu saldırı ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası birçok hukuk zemininde çalışmalar gerçekleştirildi. Mavi Marmara saldırısı, ulusal düzeyde Türkiye, ABD, İspanya, Belçika, İtalya gibi ülkelerin hukuk mercilerine, uluslararası düzeyde ise Uluslararası Ceza Mahkemesi ile BM İnsan Hakları Konseyi'ne taşındı.

Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı hakkında, Türkiye’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ile 28 Mayıs 2012'de dava açıldı. Davada, 37 ülkeden yolcu ve şehit yakınları dahil 490 kişi "müşteki-mağdur" olarak yer alıyor.

26 Mayıs 2014'de, İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Avishay Levi hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi.