Peygamber Efendimiz’e Nasıl Kardeş Olabiliriz?

PEYGAMBERİMİZ

Peygamber Efendimiz’e nasıl kardeş olunur?

Din kardeşini nefsine tercih edip “önce kardeşim” diyebilmek husûsunda, asr-ı saâdetteki kalbî olgunluğu, İbn-i Ömer, şu mânidar sözleriyle ifâde eder:

“Biz öyle zamanlar gördük ki, içimizden hiç kimse kendisinin altın ve gümüşe Müslüman kardeşinden daha lâyık olduğunu düşünmezdi. Şimdi öyle bir devirdeyiz ki, dünya metâını Müslüman kardeşimizden daha çok seviyoruz.” (Heysemî, X, 285)

İSLÂM KARDEŞLİĞİ NASIL ZAAFA UĞRAR?

Toplumda madde-mânâ dengesinin mânâ aleyhinde bozulduğu, îman muhabbetinde hızlı erimelerin ve ruhlarda derin kırılmaların yaşandığı zamanlarda ise bu tablo çok daha vahim bir hâl almaktadır. Küçük hesaplar ve dünyevî menfaatler uğruna nice mü’minler arasına dargınlık, kırgınlık ve soğukluk girmekte; cehâlet, bencillik ve duygusuzluklar neticesinde İslâm kardeşliği zaafa uğratılmaktadır.

Hâlbuki Peygamber Efendimiz mü’minlere, kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederek samimî bir muhabbet iklîmi tesis etmelerini emretmektedir.

Fakat muhabbet de, kuru bir dâvâdan ibâret değildir. Kardeşinin derdiyle dertlenip sıkıntısını paylaşmadan, kusurlarını affedip fedâkârlık ve ferâgat göstermeden, gerçek mânâda muhabbetten söz edilemez.

Bu itibarla din kardeşliği, sırf sözde kalıp icraate geçmeyen muhabbet iddiâlarıyla değil, fiilî ve müşahhas muhabbet tezâhürleriyle yaşanabilir. Fiilî muhabbete muvaffak olabilen kâmil mü’minler, Peygamber Efendimiz’e kardeş olma muştusuna mazhar olanlardır.

Bir gün Peygamber Efendimiz:

“Kardeşlerimizi görmeyi çok isterdim. Onları ne kadar da özledim!” buyurdu.

Ashâb-ı kirâm:

“–Biz Sen’in kardeşlerin değil miyiz yâ Rasûlallâh?” dediler.

Efendimiz de:

“–Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz ise henüz gelmemiş olanlardır.” buyurdular. (Müslim, Tahâret 39, Fedâil 26)

Allah Rasûlü’nün sevgisine ve “kardeşlerim” iltifâtına lâyık olabilmemiz için, ümmetin dertleriyle dertlenip din kardeşlerimizin hizmetinde bulunmamız zarûrîdir. Zira kuluna hizmet, Allah Teâlâ’ya hizmet; ümmetine hizmet de Peygamber Efendimiz’e hizmet gibidir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 1, Erkam Yayınları