Efendimiz Sünneti İnkâr Edenleri Nasıl Uyardı?
“Bize Kur’ân yeter” diyen birine Rasûlullah (s.a.v.) nasıl cevap verdi? Abdullah Sert Hocaefendi, Şifâ-i Şerîf’te geçen bu rivayetle Sünnetin dindeki yerini Efendimiz’in (s.a.v.) açık ikazıyla hatırlatıyor.
EFENDİMİZ, SÜNNETİ İNKÂR EDENLERE NE DEDİ?
Peygamber Efendimiz’in hizmetkârı Ebû Râfi’in (v. 40/660) rivâyet ettiğine göre Allah’ın Resûlü şöyle buyurmuştur:
“Sakın, sizden birini, kendisine benden bir emir veya yasak ulaştığı zaman, koltuğuna kurulup da ‘Ben Kur’an’dan başkasını bilmem; Allah’ın kitâbında ne gördüysek ona uyarız.’ derken bulmayayım.” (Ebû Dâvûd, Sünnet 5, nr. 4605; Tirmizî, İlim 10, nr. 2663.)
Hz. Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir:
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir şeyin yapılmasına ruhsat verdi ve onu yaptı. Fakat bazıları onun verdiği bu ruhsatı kullanmak istemedi. Allah’ın Elçisi bunu duyunca bir konuşma yaptı. Allah’a hamdü senâdan sonra şöyle buyurdu: «Bazı kimselere ne oluyor da benim yaptığım bir şeyi yapmak istemiyor? Allah’a yemin ederim ki, onların arasında Allah’ı en iyi bilen ve O’ndan en çok korkan benim»” (Buhârî, Edeb 72, nr. 6101, İ‘tisâm 5, nr. 7301; Müslim, Fezâil, 127, 128, nr. 2356.)
Resûlullah Efendimiz’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:
“Kur’ân-ı Kerîm; kendisini ezberlemek, anlamak, düşünmek, öğüt almak istemeyenlere zordur. O, içindeki hükümlerle insanlar arasında hüküm veren âdil bir hâkimdir. Benim hadisime sıkıca tutunarak Kur’an’ın mânasını anlayan, onun âyetlerini ve hükümlerini ezberleyenler, kıyâmet gününde Kur’an ile beraber haşrolunur. Kur’an’ı ve benim hadisimi önemsemeyip onların gereğini yapmayanlar ise hem dünyada hem de âhirette kaybeder. Allah Teâlâ benim ümmetime sözümü tutmalarını, buyruklarımı yapmalarını, sünnetime uymalarını emretmiştir. Hadislerde söylediklerimden râzı olanlar, Kur’an’dan da râzı olmuş olurlar. Allah Teâlâ ‘Peygamber size neyi emrettiyse ona uyun; neyi yasakladıysa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezâsı pek çetindir.’ (Haşir 59/7.) buyurmuştur.”
Kaynak: Kadı İyaz, Şifa-i Şerif