Ecdadımız Hangi Gayelerle Vakıflar Kurmuştur?

Vakıf

Vakfiyelerde hangi maksatlar için vakıf yapıldığı belirtilmiştir.

Vâkıf şartlarında zikredilen cihetlerden bir kısmı şöyledir:

“Cami, mekteb, medrese, namazgâh, kütübhâne, imaret yani aşevi, kervansaray, hastahâne, esnaf loncaları, çeşme, sebîl, kuyu, suyolu, dükkân, misafirhane, yol, köprü, kaldırım, helâ, çamaşırhane, han, hamam, bedesten, türbe, iskele, deniz feneri, zorhâne, okçu ve güreşçi meydanları yani spor sahaları yapma, borçlulara yardım, esir ve köleleri âzâd etme, esirleri münâsibi ile evlendirme, fakir kızlara çeyiz verme, yoksullara odun, kömür alma, gıda yardımı yapma, hizmetçilerin efendileri tarafından azarlanmaması için kırdıkları kâse ve kabların yerine yenisini alma, hayvanları koruma, kuşlara yem parası ayırma, hasta leyleklere bakma, koyun cinsinin ve tohumların ıslahına çalışma, gazilere at yetiştirme, san’ata teşvik etme, kumaş ütüsü için mengene tahsis etme, ağaç dikme, hapistekilere et ve karlı su verme, borçtan hapse girenlerin borcunu ödeme, istihkâm, kale, top dökümü, askerî teçhizat, donanmaya yardım, baharda öğrencileri kır gezisine götürme, kitapların tashihini sağlama, dağlara ve ıssız yerlere geçit kurma gibi ulvî maksatlarla vakıflar meydana getirilmiştir.”

KURULAN VAKIFLARIN İÇ TÜZÜK VE YÖNETMELİKLERİ

Vakfiyeler tanzim edilirken hamdele ve salveleden sonra vakfın ecir ve sevabı ile ilgili âyet ve hadîsler zikredilmiş; vakfa tahsis edilen hayrat ve akarın evsafı ve yerleri ile insanların bunlardan nasıl faydalanacağı belirtilmiş; vakıf hizmetlerinin mütevellilerce nasıl idare edileceği ve mütevellisinin kimler olacağı, ücretlerin nasıl ödeneceği açıklanmış; vakıf nâzırlarının kimlerden ve hangi şartlarda seçileceği açıkça zikredilmiş; vakfın sonsuza kadar devamı kesin olarak ifade edildikten sonra vakfın sıhhati, lüzumu, hükmü, tebdil ve tağyiri açıklanmış, vakfı bozmaya teşebbüs edenlerin iki cihanda rezil ve rüsvay olmaları dileğinden sonra tescil tarihi ve şâhidlerin isimleri yazılarak hukûkî bir vasfı hâiz olması için de kadı tarafından mühürlenmiştir. Ekseriyetle vâkıf tarafından hazırlanan ve şer’î mahkeme sicillerinde tescil edilerek resmiyet kazanan bu vakıf nizamnâmelerine vakfiye adı verilmektedir. Ecdad yâdigârı her eserin mutlaka vakfiyesi vardır ve bunlar şer’i mahkeme sicillerinde kayıtlıdır.

VAKIFLARDA SAHİH VE CÂİZ OLAN HÜKÜMLER

Örf ve âdet bulunan yerlerde menkûlâtın vakfı sahihdir. Mesâhif-i Şerîfe’nin dinî ve ilmî kitabların vakfı sahihdir. Bu kitapların, vâkıfın ta’yin ettiği mahalden başka yere nakli câiz değildir. Hayır müesseselerinde kullanılacak mefruşat ile evânînin, velime (düğün) cemiyetlerinde gelinlere emanet verilecek huliyyâtın, yolculara sütleri ikram edilmek üzere ribatlara tahsis edilmiş olan koyun, keçi, inek gibi hayvanların, tohumları bulunmayan fakir ekincilere ödünç verilecek hububatın, cenazelerde kullanılacak tabut, kefenlik siyab, kazma, kürek gibi alet ve edevatın, meşru sûretde istirbah olunarak gallesi bir cihete sarf edilmek üzere tahsis edilmiş nukûdun vakfedilmesi sahihdir. Altından, gümüşden yapılan huliyyât, giyinilmek, emânet verilmek üzere vakfedilebilir.

Kaynak: Para Vakıfları Nazariyat ve Tatbikat, Ensar Yayınları