Dünyayı Değiştirmek İçin Ne Yapmalıyım?

SORULARLA İSLAM

Dr. Adem Ergül, dünyayı değiştirmek için harekete geçen bir müminin yapması gerekenleri anlatıyor.

İnsanlar -mü'minler- çoğu zaman dışa bakarlar da kendi iktidar alanlarının Müslümanlaşmasını ertelerler, ihmal ederler. Kendi beden mülkünde İslam'ı hakim kılmadan, ailede hakim kılmadan cihanda hakimiyet kurmanın derdine düşmek samimiyetsizliktir.

Kendi vücut mülkünde iktidarın var, oraya kimsenin müdahalesi yok. Orayı İslamlaştırmak, Müslümanlaştırmak, derinleştirmek, orada sulhü suküneti sağlamak sana verilmiş bir görevken ve sen bunu gerçekleştirmen gerekirken, orada Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyorsun, bütün cihanda Allah'ın indirdiği ile hükmedilmiyor diye tüm cihana savaş açıyorsun. Bu nefsin, şeytanın farklı bir boyutudur.

Elbette bu düşünce de güzeldir: Yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar ve din Allah'ın oluncaya kadar öyle bir tefekkürdür, öyle bir niyet güzel bir niyettir. Ama insan önce kendi iktidar alanında İslam'ı bir hakim kıl. Kendi iktidar alanında Rabbi hakim kıl. Yani orada "ahkemul hakimin" olan Allah, senin hakimin olsun. Orada bir sükuneti sağla.

İnsan, beden mülkünde sükuneti sağlayacak, ailede sükuneti sağlayacak. Anne babasıyla çatışan bir mümin değil, anne babasıyla ülfet eden, sulh ve sükunet üzerine yaşayan bir mümin; anne babasıyla kavgalı bir mümin değil, ailesiyle, çocuklarıyla kaynaşan, bütünleşen değerler merkezli bir aile olma yapısı önemlidir. Sonra Cenab-ı Hak genişletir; komşularla haklar-hukuklar, akrabayla haklar-hukuklar vardır. Arkadaşlık hukuku vardır. Daha sonra bu sulh ve sükun çeperi nereye doğru genişler, toplumun değişik katmanlarındaki müminlerin kendi aralarında her şekilde kaynaşması, sulhü, sükuneti aranır.