Dünyada En Üstün ve Değerli Şey

TEFEKKÜR

Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar, Allâh’ı kendi dillerince zikrederler.

Ebû’l-Hasan Harakānî Hazretleri buyurur:

“Dünyada en üstün ve değerli şey; her zaman ve mekânda Allâh’ın zikriyle dolu bir gönüldür.”[1]

[Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar, Allâh’ı kendi dillerince zikrederler. Allah Teâlâ, bu hakîkati âyet-i kerîmede şöyle beyan buyurur:

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbîh eder. O’nu hamd ile tesbîh etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbîhini anlamazsınız…” (el-İsrâ, 44)

Bundan dolayıdır ki bülbüllerin bir damlacık yüreklerinden dökülen feryat nağmeleri, kumrulardan yükselen “hû, hû”lar, leyleklerin “lek, lek”leri, ârif kullar nazarında hep duygu dolu birer “zikir” tezâhürüdür.

Nitekim bu hakîkatin birer misâli sadedinde, nebevî terbiye altında yetişen güzîde sahâbîlerden Abdullah ibn-i Mes’ûd -radıyallâhu anh-;

“Biz boğazımızdan geçen lokmaların tesbihlerini duyar hâle gelmiştik!” buyurmuştur.[2]

Yine Hak dostlarından Hüdâyî Hazretleri; koparmak için uzandığı bütün çiçeklerin kendi dillerince Hakk’ı tesbîh ettiklerini işitmiş ve hiçbirini koparmaya kıyamamış, neticede üstâdına ancak, sapı kırılmış olduğu için zikri bitmiş bulunan bir çiçeği takdim edebilmiştir.

[1] Câmî, Nefahât, s. 444.

[2] Bkz. Buhârî, Menâkıb, 25.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013