Dünya Hayatının Gerçek Yüzü

İMAN

Dünya nedir? Hakikat ehline göre dünya nasıl bir yerdir? Büyüklerin dünya hayatı hakkındaki görüşleri.

Dünyaya lânetin mubah olduğuyla ilgili ondan bir hadis vârit olmamıştır. Dünyanın bir kısmının, insanı Allah Teâlâ’dan uzaklaştırıp başka şeyle uğraştırmasından dolayı hakikat ehli bazı kimseler: “Seni Mevla’dan alıkoyan şey, senin dünyan ve senin bahtsızlık sebebindir.” demişlerdir. İnsanı Allah’a yaklaştıran ve O’na ibâdete yardımcı olan dünya ise övgüye lâyıktır.

DÜNYA NEDİR?

Mesnevî’de şöyle der:

Dünya nedir? Allah’tan gâfil olmak.

Kumaş, para, tartı ve kadın dünya değildir.

Din için kazandığın mal için:

Rasûl: ‘O ne güzel maldır’ buyurur.

Geminin içindeki su gemiyi batırır.

Geminin altındaki su ise ona destektir.

Nebî, malı ve mülkü kalbinden kovduğu için,

Kendisine yoksuldan başka bir isim vermedi.

AHİRET ANNELERİ

Büyüklerden bazıları şöyle demiştir: “Her kim dünyayı kötülerse, muhakkak annesine âsî olmuş olur. Çünkü insanların dünyaya nispet ettikleri uğursuzluk ve şerlerin hepsi dünyaya âit olmayıp, o dünyanın evlâtlarına âittir. Zira şer, mükellefe âit olan, dünyaya âit olmayan bir fiildir. Dünya sadece kulun üzerinde hayra ulaşıp şerden uzaklaşması gereken bir mekândır. Dünya evlarından / sakinlerinden hiçbirinin kendisine âsî olmamasını arzu eder. Çünkü o (yani anne makamındaki dünya) evlatlarına karşı çok şefkatlidir. Dünya onları doğurmak ve terbiyelerinde vakit kaybetmemekle beraber onların hazırlıksız olarak uhrevî bir felâkete de yakalanmalarından korku duymaktadır. Dünya evlâtlarının dünyaya isyanından maksat, onların bütün hayır fiilerini ahrete hasrederek dünya üzerindeyken icrâ etmiş oldukları sâlih amellere “ahiret amelleri” demeleridir. Hâlbuki ahrette iyi makamlara giden evlatların da onların evlâtlarının da ecri anneleri olan dünyaya âittir. O halde dünyayı zemmeden kimse insaflı değildir. Bilakis o anne hakkını bilmemektedir. Bu durumda olan kimse ahretin hakkını ise hiç bilemez.” (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân-20, 251-252, Erkam Yay.)