Dilinde Daima Dua Vardı

Nübüvveti

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) dilinde dâimâ duâ vardı.

İslâmʼı tebliğ etmek için Tâif’e gittiği zaman, câhil, putperest ve egoist Tâif halkı kendisini taşlamışlardı. Dağlar Meleği, Hazret-i Cebrâil ile gelerek Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:

“–Şu iki dağı birbirine çarparak bu kavmi helâk edeyim mi?” deyince Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hassas, rakik, şefkat ve merhametle dolu gönlü buna râzı olmadı:

“–Hayır, ben Cenâb-ı Hak’tan, onların (bu belde halkının) soylarından, sadece Allâh’a ibadet edecek ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayacak bir nesil getirmesini dilerim.” buyurdu. (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 7; Müslim, Cihâd, 111)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âlemlere Rahmet: Hz. Muhammed, Erkam Yayınları