Devleti Ayakta Tutan Hikmetli Nasihatler
Şeyh Edebali’den Osman Gazi’ye, Osman Gazi’den torunlarına uzanan: Devlet yönetimine yön veren öğütler...
Şeyh Edebali’den Osman Gazi’ye, Orhan Gazi’den Murad Hüdavendigâr’a… Devletin temeline yön veren hikmetli nasihatler, bugün de yöneticilere ve her ferde ışık tutuyor.
DEVLETİ AYAKTA TUTAN HİKMETLİ NASİHATLER
Şeyh Edebali Hazretleri’nin, oğlu yerine tuttuğu Osman Gâzi’ye tavsiyelerinden bir kısmı şöyledir:
“Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin, deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve îtibârın zedelenir...
Şu üç kişiye; yani câhiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken îtibârını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir…
En büyük zafer, nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.”
Böylesine nâdide ve rûhânî tavsiyelerle hayatına istikâmet veren Osman Gâzî de oğlu Orhan Gâzî’ye şu nasihatlerde bulunmuştur:
“Oğul! Dîn işlerini her şeyden öne al! Çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak, dîn ve devletin güçlenmesine vesîle olur! Bunun için âlimlere hürmette ve onların hakkına riâyette kusur etme!..
Oğul! Benim hânedânımdan her kim adâletten ayrılırsa, mahşer günü Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şefâatinden mahrum kalsın!
Sakın orduna ve zenginliğine mağrur olma! Benim şu hâlimden ibret al ki, şu anda güçsüz bir karınca gibiyim. Hiç lâyık olmadan, Allah -celle celâlühû-’nun birçok lûtuflarına mazhar oldum!
Sen de benim yolumdan yürü! Allâh’ın ve kullarının hakkını gözet! Beytülmâl’deki gelirin ile kanaat et! Devletin zarûrî ihtiyaçlarının dışında sarfiyatta bulunma! Senden sonra gelecek nesil, seni kendilerine örnek alsın! Zulme meydan verme! Dâimâ adâlet ve insaf üzere ol! Her türlü işinde Allâh’a sığın, O’ndan yardım iste ve O’na ilticâ et!”
Babasından bu güzel ve hikmet dolu nasihatleri alan Orhan Gâzî, oğlu Murad Hân’a nasihatleriyle şöyle yol göstermiştir:
“Oğul, saltanatının ihtişâmına mağrur olma! Unutma ki dünya, Hazret-i Süleyman -aleyhisselâm-’a bile kalmamıştır. Onun da tahtı, âkıbet vîrân olmuştur. Zira her dünya saltanatı fânîdir! Lâkin yaşanan hayat, herkes için büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şefâatlerine mazhariyet için bu imkânı iyi değerlendir!
Dünyaya âhiret ölçüsü ile bakarsan, onun, ebedî olan âhiret saâdetini fedâ etmeye değmediğini görürsün!..”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları