Devenin Yaratılış Mûcizesi
Deve nasıl bir hayvandır? Devenin özellikleri nelerdir? Deve Kur’an’da geçiyor mu? Devenin yaratılışındaki hikmetler nelerdir? Yaratılış mucizesi develerin ilginç özellikleri ve develerle ilgili ayetler...
Deve, sözlükte “geviş getiren memelilerden, sırtı bir veya iki hörgüçlü, eti yenip sütü içilen, bacakları ve boynu çok uzun yük ve binek hayvanı” diye geçer. (lugatim.com)
DEVENİN MUCİZEVİ YARATILIŞI
Yüce Allah’ın Kur’ân’da “Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı?...” (Gaşiye suresi, 17) ayetiyle dikkat çektiği deve, Rabbimizin mükemmel yaratma sanatını gözler önüne seren mucizevi niteliklere sahiptir.
Bu ayet-i kerimenin tefsirinde devenin özellikleri şöyle açıklanmaktadır:
“Deve, Kur’an’ın ilk muhatapları olan Araplar için büyük bir ehemmiyet taşımaktaydı. Onların sosyal, ticârî ve iktisâdî hayatlarında devenin vazgeçilmez bir yeri vardı. Onu çok iyi tanıyorlar ve tüm özelliklerini biliyorlardı. Etinden, sütünden, yününden, derisinden, gücünden istifade ediyorlardı. Gerçi küçücük bir kelebekten kocaman file kadar Allah’ın yarattığı her canlının kendine mahsus özellikleri vardır ve yaratıcısının kudretine delâlet etmektedir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de sivrisinek misal verilir ve bütün insanlar el birliği yapsalar bile bir sivrisinek yaratamayacakları beyân edilir. (bk. Bakara 2/26; Hac 22/73) Demek ki, Allah’ın kudretini tanımak için bir sineğe, bir böceğe bakmak bile kâfîdir. Ancak canlılar içinde elbette devenin de kendine mahsus dikkat çekici yaratılış hususiyetleri vardır. Şöyle ki:
İri bir cüsseye sahiptir. Son derece kuvvetli, sabırlı ve dayanıklıdır. Şekil itibariyle câlib-i dikkattir. Başka hayvanların yetinmediği çok az yem ve dikenli otlarla yetinir. Ağır yüklerle uzun yolculuklara dayanır. Günlerce susuz kalabilir. Tecrübe edenler devenin sekiz gün hiç su içmeden durabildiğini söylerler. O kadar iri cüsse ve kuvvetine rağmen en zayıf bir hayvandan, bir koyundan, bir merkepten daha kolay yedilip güdülebilecek derecede itaat ve boyun eğme özelliği vardır. Bir çocuk bile onun yularını eline alıp götürebilir. Gittiği bir yolu birçok insandan daha sağlam bir hafıza ile belleyip çıkarabilir. Zâhiren iri oluşuna rağmen güzel sesle seslenildiğinde hemen etkilenir, şevk ve neşe ile coşar.Yüce Allah onu insanların hizmetine öylece âmâde kılmıştır. Onun bu dikkat çekici yaratılışı üzerinde düşünen insan, elbette ki onu yaratan kudretin büyüklüğünü ve istediği her şeye güç yetirebileceğini anlar.” (kuranvemeali.com)
KUR'AN'DA DEVE İLE İLGİLİ AYETLER
"Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah'ın devesi. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalar." (Hûd, 64)
"(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?" (Gaşiye, 17)
"Sâlih: İşte (mucize) bu dişi devedir; onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün içme hakkı da sizindir, dedi." (Şuarâ, 155)
"Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah'ın size böyle vasiyet ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurandan kim daha zalimdir! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez." (En'âm, 144)
"Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!" (A'râf, 40)
"Semûd kavmine de kardeşleri Salih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir mucize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin, (içsin); ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar. (A'râf, 73)
"Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir miktardır." (Yusuf, 65)
"Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi." (Yûsuf, 72)
"İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin." (Hacc, 27-28)
"Gerçekten onları imtihan etmek için dişi deveyi gönderen biziz. Sen onları gözetle ve sabret." (Kamer, 27)
"Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti." (Kamer, 29)
"Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz." (Vakıa, 55)
"Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir." (Haşr, 6)
"Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir." (Murselât, 33)
"Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz." (İsra, 59)
"Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!" (Şems, 11-15)