Çocuklara Yaşayarak İslam'ı Öğretiyorlar

RÖPORTAJ

Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği Kurucu Başkanı, Eğitimci, Yazar, Yapımcı Neslihan Nur Türk ile derneklerinde çocuklarla ilgili yapmış oldukları çalışmaları ve çocukların manevi eğitimini konuştuk.

Röportaj: Abdullah Güner

Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği hangi maksatla, ne zaman kuruldu? Böyle bir dernek kurma fikri nereden doğdu?

Bizler Kur’an ve sünnet çerçevesi içinde kalmayı öğütleyen, evrensel ve sapasağlam İslâm inancının mensuplarıyız. Her Müslüman gibi duyarlı olmak ve tebliğ vazifemizi yapmak durumundayız. Üstelik millî ve mânevî değerlerimizin fazlasıyla yıpratıldığı bir çağdayız ve gelecek neslin inşâsı noktasında ciddi bir sorumluluk taşıyoruz. Bu sebeple yıllardır var olan birtakım gayretlerimizi resmi bir zemine oturtmak ve bir dernek olarak devam etmek kararı 2013 yılının Ocak ayına denk geliyor.

Kendimizi daha net ifâde edebilmek, iki cihan sevincimize vesile olacak devamlı, samimi ve ciddi bir çalışma yürütebilmek, bütün dünya insanlarına daha kuvvetli kollarla uzanabilmek maksadıyla Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’ni kurduk. Rabbimizden sadaka-i câriyemiz eylemesini diliyoruz.

Derneğinizin ne tür faaliyetleri oluyor?

Eğitici çocuk programları, konserler, konferanslar, müzikal değerler eğitimi dersleri, pedagojik formasyon eğitimleri, yardım faaliyetleri, Tanzanya yetim hizmetleri, sesli yayınlar, gözlem çalışmaları olmak üzere toplamda dokuz faaliyeti aynı anda yürütüyoruz.

2016 Eylül ayında açılışını yapmaya hazırlandığımız dernek merkezimizle beraber, mevcut aktivitelere yenilerini ekleyerek devam etmek arzusundayız. Rabbimizden, bütün işlerimizi insanların hayırlı değişimine sebep etmesini diliyoruz.

Nerelerde hizmet veriyorsunuz? Programlarınıza kimler katılabiliyor?

Şimdilik 29 ilde, 4 ilçede ve Fransa’daki toplam 84 gönüllü çalışanımızla beraber, bütün Türkiye’de hizmet veriyoruz. Sesli yayınlarımız yurt dışında birçok ülkeye ulaşmış durumda. Konferans, konser ve ders programlarımız muhtelif vakıfların, derneklerin, üniversitelerin ve Diyânet İşleri Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın dâvetleriyle her hafta sonu bir başka şehirde gerçekleşiyor.

İstanbul’daki eğitici çocuk programlarımız altı yıldır Altın Çocuk Dergisi ile işbirliği içerisinde, Erkam Matbaası ve İLAM salonlarında devam ediyor. Bu programların baş seyircisi çocuklar. Onlara, “Annenizi de getirebilirsiniz” diyoruz. Ayrıca Türkiye’nin çeşitli illerinden ve yurt dışından gelen birçok eğitimci bu programlarda hizmet içi eğitim alıyor ve çocuk eğitimine dâir ne gibi metotlar kullanabileceğini mutlulukla keşfediyor.

Kapılarımız herkese açık. Her kesimden, hatta gayrimüslimlerden bile programlarımıza katılımlar oluyor. Kelime-i şehâdet konulu eğitici çocuk programımızı seyreden iki gayrimüslimin, “Müslümanlar ne kadar güzel işler yapıyorlarmış”, diyerek İslâm’ı seçtiğini haber aldığımızda, çok sevinmiştik. Rabbimizden, rızasından hiç tâviz vermeden, bütün dünyada İslâm’ı hakkıyla temsil edebilmeyi diliyoruz.

Çocuklara yönelik neler yapıyorsunuz?

Çocuk istikbâldir. Bu sebeple en kaliteli ve özenli hizmeti çocuklara sunmak gerekir. Yanlışı da doğruyu da sünger gibi çektikleri için, hep çok dikkatli olmaya ve bir kuyumcu titizliğiyle çalışmaya dikkat ediyoruz. Sahne programlarımızda kostümler, dekor, kurgu, şarkılar, yarışma soruları, hediyeler ve ikramlar hep çocuğa saygı ve geleceği îmâr şuuruyla hazırlanıyor. “Çocuk Şarkısı” albümlerinde de aynı ciddiyet ve dikkatle iş üretmeye gayret ediyoruz. Verdiğimiz mesajların doğru ve düzgün olmasına, her biri bir cevher olan çocuklarımızı en güzeliyle muhatap etmeye özen gösteriyoruz.

“Gülberenk çocukları nasiplerinden râzıdır”, “Gülberenk Çocukları arkadaşları adına sevinebilir” gibi cümleler, programlar sırasında sürekli tekrarlanıyor. Çocuklarımız “Gülberenk Eğitici Çocuk Programları”nda îman, sevgi, vakit bilinci, nasip, sabır, rızâ gibi çok önemli kavramları benimseyerek, yaşayarak öğreniyorlar.  Rabbimizden, çocukların kalbinde sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v.) sevgisini yeşertebilmek için her zaman yardım diliyoruz.

Çocuklara özel prodüksiyon çalışmalarınız dikkat çekiyor. Özellikle çocuk şarkılarınız çok güzel… Şarkılara, çocuklar ve aileler nasıl tepki veriyor?

Altınoluk Prodüksiyon ile çalıştığımız Ellerim Küçük Daha ve Gülbeşeker albümlerinin ardından, Gülberenk Prodüksiyon olarak, Gülberenk Şarkıları adıyla dört yeni çocuk şarkısı albümünü hizmete sunduk. Yediden yetmişe herkesin severek dinlemeye başladığı bu çalışma, güzel ahlâk ve ibâdet konularını işleyen 34 şarkıdan ve her bir şarkının enstrumantal versiyonlarından oluştu. Şarkılar, eğitici çocuk programlarının hazırlıkları sırasında ve eğitimcilerle yapmakta olduğumuz Müzikâl Değerler Eğitimi derslerinde, birçok gönlün katkısıyla ortaya çıktı. Sayısını ve isimlerini saymaktan âciz kalacağımız nice gani gönüllü insanımız da masrafları karşılamamız için yardımcı oldu. Bu konuda anlatabileceğimiz nice hikâye içinde bizi en çok etkileyen, on iki yaşındaki Dilara Kocu’nun kulağındaki bir çift küpeyi bağışlama hikâyesidir.

Çocukların bir şarkıya yapacağı tanımlamalar, vereceği tepkiler ve o şarkıyı dinlediğinde yaşayacağı duygular önemlidir. Çocuklara dinleterek güzel geri dönüşler almadığımız bir şarkıyı albüme katmamaya, aranje, seslendirme, çoğaltma, reklam ve dağıtma gibi aşamalarda sorumluluğunu şevkle yerine getiren kişi ve firmalarla çalışmaya dikkat ettik.

Yirmi bin adet ile çıkışını yaptığımız Gülberenk Şarkıları’nın satışı, henüz bir yıl dolmadan on beş bin rakamına ulaştı. Bu da bize gerek ailelerin gerekse çocukların böyle bir çalışmayı nasıl da özlemle beklediğini ve talep ettiğini gösterdi. Çok sevindiren geri dönüşler alıyoruz. Gülberenk Şarkıları’nın yabancı dillere çevrilmeye başlamış olmasından da büyük sevinç duyuyoruz. Şükrediyor ve Rabbimizden, daha nice sevinçli haberler diliyoruz.

“Gülberenk Çocuk Şarkıları” ücretli olarak kullanıcıya sunuluyor. Çocuklarımız, o kadar gereksiz ve kötü şeylerle ücretsiz karşılaşıyor ki… Bu tür çalışmalara ücretsiz olarak herkesin ulaşabilmesi gerekmez mi?

Bu önemli soru için söylenecek çok şey var fakat elimizden geldiğince özetlemeye çalışalım. Meselenin iki yönü var: Birincisi alıcıya bakan yön ki burada hemen bir hususa dikkat çekelim:

Aslında çocuklar, kötü ve gereksiz şeylerle ücretsiz karşılaşmıyorlar. Çocuklarımız, ücretsiz sunulan gereksiz ve kötü şeylerle en çok, yüksek ücretler ödenerek kendilerine alınmış akıllı telefon, tablet, sınırsız internet, lisanslı oyuncak gibi hediyeler ve televizyonlar aracılığıyla karşılaşıyorlar. Doğru ve faydalı ürünlerden esirgenen imkânlar, yanlış ve zararlı birçok ürün için akıtıldığı, insanlar zehir saçan unsurları evlerinin içine kendi istekleriyle aldığı sürece de bu karşılaşmalar bitecek gibi görünmüyor. Bugün ailelerin asıl problemi parasızlık değil, parasını doğru yerde harcayamamak, imkânlarını Allah rızâsına adayamamak problemidir. Bir evde yiyecek, giyecek, oyuncak, eğitim, teknoloji, tatil gibi birçok kalem içerisinde en az neye para ayrıldığına bakarsanız, imkânların en çok esirgendiği alanın mânevî eğitim alanı olduğunu görürsünüz. Bir eğitim materyalinin ya da faydalı bir başka ürünün satılamaması ile ilgili problemler çoğu zaman maddiyatla değil, zihniyetle ilgilidir. Bazen de ucuza kaçmak, beleşe konmak mantığıyla kâr yerine zarar edilmektedir.

Gülberenk Şarkıları, çok zengin bir mânevî eğitim materyalidir ve herkesin alabileceği bir ücretle satılmaktadır. Uzun yılların tecrübe ve gözlemleri neticesinde, tespitimiz ve görüşümüz şudur: Bir ürünü, kıymet bilmeyen imkân sahiplerine ücretsiz dağıtmak hem emeğe ve esere saygısızlık, hem de israftır. Bir hizmeti, gerçekten de alamayacak kadar düşkün olan; fakat kıymet bilen kimselere hediye etmek ise zevk ve ibâdettir. Bir seyrimiz de şu: Kıymet bilenler zaten alacak gücü nasıl bulacağını da bilmekte, dişinden tırnağından artırıp bedelini vermeyi istemektedir.

Meselenin Gülberenk’e bakan yönüne gelince: Düsturumuz kendinden kopararak, fedakârca ve bağımsız hizmet etmektir. Bu düstur, ayaklarımız üzerinde doğrulmamızı, maddi ve mânevî yönden kuvvet bulmamızı gerektirir. Gülberenk Prodüksiyon, Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin iktisâdi kuruluşudur ve derneğe finans sağlamak üzere 2015 yılında kurulmuştur. Giderlerinden kalan kârın tamamı derneğin devam etmekte olan hizmetleri ve ihtiyaçları için kullanılmaktadır. Hayırlı çalışmaların büyüyerek sürebilmesi, önce Allah’ın dilemesi ve kulların ihlâsla gayret etmesine, sonra da hayırlı ve temiz gelir kapılarının açılmasına bağlıdır. Üye aidatları ve bağışlar dışında, Gülberenk Değerler Eğitimi Derneği’nin tek gelir kapısı Gülberenk Prodüksiyon’dur. Allah rızâsı için çalışan her işletme gibi, Gülberenk Prodüksiyon’un da alım gücü bulunmayan kimseler için hatırı sayılır bir sadaka / infak kontenjanı mevcuttur.

Hâsılı Gülberenk Şarkıları, alım gücü olan herkese ücretle dağıtılmaya, böylece hem gerçek ihtiyaç sahiplerinin hem de Gülberenk hizmetlerinin rızık kapısı olmaya devam edecektir. Rabbimizden, lütfettiği bereketin dâim olmasını diliyoruz.

Eğitici çocuk programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

İstanbul’da her ayın ilk Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere altı yıldır ara vermeden devam eden, Türkiye genelinde de birçok defalar sahne almış ve almakta olan eğitici programlardır. Hedef kitlemiz 7 – 12 yaş olmakla birlikte, minicik bebeklerden, bastonlu teyzelere kadar geniş bir yaş aralığı, sürekli seyircimizdir. İki farklı formatta devam eden bu programların ilki, tiyatro ağırlıklı, ikincisi ise yarışma ağırlıklıdır. Şarkılar ve dramatizasyonlar ile zenginleşen her bir program, farklı bir değerimize dikkat çekmek üzere kurgulanır. Merhamet, fedâkarlık, yardımseverlik, cömertlik gibi birçok kavram, sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellemin sünneti ışığında anlatılır. İyi bir eğitim, sıkı bir çalışma, kararlılık ve sabır gerektiren, görsel unsurlarının zenginliğiyle dikkat çeken özel programlardır. Çocuklarımızın her programdan sonra duygu kağıtlarına yazdıklarından anlıyoruz ki doğru yoldayız. Rabbimizden, yolumuzu hep hayırlarla donatmasını diliyoruz.

Yapmış olduğunuz çalışmalara ilgiyi nasıl buluyorsunuz?

Bugün, dün çekilmiş bütün sıkıntılara değdiğini hissettirecek kadar lütuflara mazhârız. Gerek programlara katılım, gerekse katılımcılarla aramızda oluşan güzel duygu alışverişleri çok iyi düzeyde. Program yoğunluğumuz her geçen yıl artıyor. Son üç yıllık hizmet dökümümüz, 2013’ten bu yana toplam 152 konferans, 14 konser, 106 eğitici çocuk programı, 23 ders ve 22 gözlem çalışması yaptığımızı gösteriyor. Bu, yüzbinlerce çocuk, genç ve yetişkinin Gülberenk misyonuyla tanıştığı anlamına geliyor. Resmi üye sayımızın iki yüzü aşmış olması da derdimizle dertlenenlerin ve çözüme ciddiyetle destek olmak isteyenlerin giderek arttığını düşündürüyor. Bu canlılığın taze kalması için şüphesiz yoğun bir mesai yaparak, samimiyetle emek vermek gerekiyor. Ek olarak radyo reklamları, sosyal medya ve afiş çalışmaları ile ilginin ve bilginin devamlılığını sağlamayı, reklam yelpazesini görsel medyaya da kaydırarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Rabbimizden, velîsinin duâsıyla bereketlenen  hizmetlerimiz için her dâim, yine velîsinin himmetini diliyoruz.

Çocukların eğitimiyle ilgili sizce daha neler yapılması gerekiyor?     

Çocukların eğitimi için ilk ve önemle yapılması gerekenin, annelerin, babaların ve eğitimcilerin eğitimi olduğunu düşünüyoruz. Zîrâ birer temiz sayfa gibi ellerimize verilen çocuk cevherini hakkıyla işleyecek, malzemeyi yanlış metotlarla ziyan etmeyecek, sorumluluğunun farkında, şuurlu emânetçiler yetiştirmeden maksada ulaşamayız. Bu sebeple genç ve yetişkin hanımlar ile eğitimcilere yönelik faaliyetlerimizi artırarak devam ettirmeyi planlıyoruz.

Bize göre çocukların daha fazla çizgi filmi değil, gözlerini kapatarak daha fazla kendi gönül dünyalarını seyretmeye ihtiyacı var. Seyreden değil, seyredilecek hayırlı işler yapabilen, hayal kurabilen, kurduğu hayalleri hayata geçirmek için çabalayabilen, tefekkür edebilen, bir işe başlayabilen ve başladığı işi tamamlayabilen, üretebilen, şükredebilen, yaratılış maksadını kavrayabilen insan modeline ihtiyaç var.

Gerekli gereksiz çok fazla görüntüye muhatap olan, neredeyse her şeyi emek vermeden hazır bulan çocukların hayâl güçlerini kullanamadıklarına, oyun bile kuramadıklarına, üstelik mutlu da olamadıklarına şâhidiz. Bu sebeple Gülberenk olarak çocuklar için tekeffür atölyeleri kurmayı ve şarkılara ek olarak çocuk hikayesi albümleri yapmayı planlıyoruz. Çizgi film projelerine senaryo bazında destek vermekle birlikte, yukarıda saydığımız sebeplerden ötürü, çoğunlukla sesli yayınlarla devam etmeyi, böylece çocukların körelen hayal güçlerini tekrar kuvvetlendirmeyi arzu ediyoruz. Rabbimizden, geleceğin hayırla îmârındaki gayretlerimizi kabul buyurmasını diliyoruz.

Ayrıntılı Bilgi: www.gulberenk.com